11. Hukuk Dairesi 2014/17880 E. , 2015/2791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/06/2014 tarih ve 2013/130-2014/146 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin temizlik için kağıt mamulleri ve benzer ürünler ile deterjan emteaları, kişisel bakım mamulleri üretimi alanında faaliyet gösterdiğini, “...”, “...”, “...”, “...”, “...”, ve “...” ibareli markaları adına tescil ettirip faaliyet alanlarında ve ürettiği ürünlerde kullandığını, davalı şirketin diğer davalı TPE nezdinde “...” ibareli markayı müvekkilinin “...” ibareli markasının tescilli bulunduğu ürünlerin aynı veya benzeri olan ürünlerde kullanmak amacıyla tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince başvuruya yapılan itirazın TPE YİDK tarafından verilen karar ile reddedildiğini, davalı şirketin başvurusuna konu marka ile müvekkiline ait marka arasında iltibasa mahal verir düzeyde benzerliğin bulunduğunu, davalı şirketin müvekkiline ait markanın tanınmış marka olmasından ve bilinirliğinden faydalanmak adına kötü niyetli başvuru yaptığını ileri sürerek TPE YİDK tarafından verilen 2013-M-1077 sayılı kararın iptaline markanın davalı şirket adına tescili halinde tescil kapsamında bulunan kağıt, karton (mukavva) ve bunlardan yapılmış ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç), plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, matbaa ve ciltleme malzemeleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, dava konusu markaların genel görünüm, tasarım, renk ve diğer tali unsurlar bakımından farklı olduğunu, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı .... vekili, müvekkilinin başvuruya konu markayı 2009 yılından beri kullanıp kamuya arz ettiğini, davacı markasının tanınmış marka olmadığını, markalar arasında iltibasa mahal verir nitelikte benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; itiraz gerekçesinde belirtilen davacı markalarının ayırt edici unsurunun “...” ibaresi olduğu, davacını başvurusuna konu markada “...” ibaresinin ayırt edici unsurlar arasında yer aldığı, her iki markada yer alan bu kelimelerin aile anlamına geldiği, markalar arasında bu ibare yönünden yüksek düzeyde görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğu, tescil kapsamında yer alan 16.01. alt grupta yer alan mallar yönünden başvuruya konu markanın tescil olunması halinde 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimaline yol açacağı, bu mallar yönünden verilen kararın uygun olmadığı, davacının markasının tanınmış marka olduğu hususunu ispat edemediği 16.02. ve 16.03. alt gruplarda kalan mallar yönünden başvuruya konu markanın davacı markasının tanımışlığına ve veya ayırt ediciliğine veya itibarına ne suretle zarar vereceğinin davacı tarafından kanıtlanmadığı gerekçesiyle TPE YİDK tarafından verilen 2013-M-1077 sayılı kararın 16.01 alt grupta kalan mallar yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2010/33948 sayılı markanın 16.01. alt grupta kalan mallar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, her iki davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 02/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.