15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3144 Karar No: 2018/4075 Karar Tarihi: 30.05.2018
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3144 Esas 2018/4075 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/3144 E. , 2018/4075 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma 2- Resmi belgede sahtecilik suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına; resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasının ise düşmesine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen düşme hükmünün incelenmesinde; 5237 sayılı TCK"nın 7. ve 5252 sayılı Kanun"un 9. madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, 07/01/2005 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar dolmuş olduğu anlaşılmakla, zamanaşımı nedeni ile verilen düşme hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, suç tarihinin yanlış belirlendiğine ve zamanaşımı sürelerinin yanlış hesaplandığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen ortadan kaldırma hükmünün incelenmesinde; 07/01/2005 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; sanık hakkındaki kamu davasının CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerekirken, 765 sayılı TCK"nın 102. maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, anılan kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından “765 sayılı TCK"nın 102. maddesi uyarınca zamanışımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA” ibaresinin çıkarılarak yerine, “5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.