Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/1730 Esas 2010/2918 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1730
Karar No: 2010/2918
Karar Tarihi: 17.03.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/1730 Esas 2010/2918 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/1730 E.  ,  2010/2918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında soyisim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemiyle Hazine hasım gösterilerek açılmıştır.
    Davalı davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş , hükmü davalı hazine vekili temyiz etmiştir.
    Tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.03.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir.
    Uygulamada davaların sıkça “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek açıldığı görülmektedir. Hazine vekili, 4353 sayılı kanunun 18.maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla idareyi temsil eder. Bu nedenle “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek dava açıldığında, dava dilekçesinin doğru hasım olan “Tapu Sicil Müdürlüğüne” tebliğinin sağlanması ve bundan sonra davaya devamla bir hüküm kurulması gerekir.
    Somut olayda, Hazine hasım gösterilerek dava açıldığı görülmüştür. Dava dilekçesi tapu sicil müdürlüğüne tebliğ edilmeksizin yargılamaya devamla hüküm kurulması doğru görülmediğinden yukarıda değinildiği şekilde dava dilekçesinin yöntemine uygun şekilde tebliği sağlandıktan sonra yargılamaya devamla bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.