12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4556 Karar No: 2017/10716 Karar Tarihi: 21.12.2017
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/4556 Esas 2017/10716 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/4556 E. , 2017/10716 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/4.gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan ... hakkında tanzim edilen İzmit Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 29.08.2014 tarihli raporunda; katılanın yaşamını tehlikeye sokan durum olmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilecek derecede hafif olduğu, yüzde kalıcı ize neden olup olmadığı yönünden daha sonra yeni bir rapor alınmadığının anlaşıldığı; bu nedenle mağdurun yaralanmasının niteliği konusunda kuşkuya düşüldüğü, buna rağmen mahkemece sanık hakkında belirlenen temel ceza üzerinden TCK"nın 89/4 maddesi hükümlerinin uygulandığı, tüm bu tespitler karşısında, mağdurda meydana gelen yaralanmanın mağdurun yüzünde sabit ize neden olup olmadığının tespiti açısından kesin rapor alınmadan karar verilmesi, Kabule göre ise; 1-TCK’nın 89/4 maddesinde doğrudan ya da seçimlik olarak adli para cezası öngörülmemiş olmasına rağmen sanık hakkında doğrudan adli para cezası tayin etmek suretiyle TCK’nın 2. ve 61/10.maddelerine aykırı davranılması, 2-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi, 3-Kısa karar ve hükmün gerekçesinde, hükme esas alındığı belirtilen bilirkişi raporuna göre sanığın asli kusurlu olduğu belirtildiği, hüküm fıkrasında sanık hakkında temel ceza tayininin kusur derecesinin azlığı gerekçe gösterilerek cezanın alt sınırdan tayin edilmesi suretiyle çelişki yaratılması, 4-Adli emanetin 2014/221 sırasında kayıtlı ve suçun delili niteliğindeki olan 2 adet hava yastığının dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmemesi, 5-Doğrudan adli para cezasına hükmedilmesine rağmen hüküm fıkrasında uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 50/1-a maddesine yer verilmesi, 6-Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sonrasında gün adli para cezasının miktarının belirlenmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle, CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.