10. Hukuk Dairesi 2017/3185 E. , 2017/6050 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının boşandığı eşiyle boşandıktan sonra birlikte yaşaması gerekçesiyle yersiz ödenen aylık bedellerinin istirdadına yönelik kurum işleminin iptali ile ödenmeyen aylıkların yasal faziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 24.03.2010 tarihinde kesinleşen davacıya, hak sahibi sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle Kurumca kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıkların davacıdan talep edildiği, bunun üzerine davacının iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanun"un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, özellikle Anayasa"nın 20., 5510 sayılı Kanunun 59., 100., 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 28., 45., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 3., 45 – 53., 4857 sayılı İş Kanununun 32., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 6., 24 – 33., 189., 190., 191., 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6., 19., 20., maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili nüfus müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili nüfus müdürlüğünden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi
kayıtları getirtilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, medula sisteminde kayıtlarda görülen adresler ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Somut davada; bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen bozma ilamı gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği ve toplanan delillerin hüküm kurmaya yeterli olmadığı görülmüştür. Zira, boşanılan eşe ait uyuşmazlık dönemine ilişkin (01.04.2010-16.12.2010) muhtarlıktan ikametgah senedinin temin edilmediği, davacı ve boşandığı eşine ait ... operatörlerinden adres araştırması yapılmadığı, davacının su aboneliğinin, davacı ve boşandığı eşine ait doğalgaz aboneliklerinin araştırılmadığı, dosyada mevcut kolluk araştırmalarının yetersiz olduğu hangi tarihler arasına ilişkin araştırma yapıldığı hususunun cevabi yazılarda belirtilmediği gibi bilgilerine başvurulan kişilerin isim ve imzalarının alınmadığı, kurum denetmen raporunun düzenlendiği ... Mahallesi 1580 Sk.1/17 ... ... adresinden ve dosyada mevcut seçim ve nüfus kayıtları ile diğer gelen cevabi yazılardaki diğer adreslerden kolluk araştırması yaptırılmadığı, dinlenen tanıklar ... ve ..."ın beyanları arasında çelişki bulunduğu bu çelişkinin giderilmediği anlaşılmakla, belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle ve bu tür davalarda kurum denetmen raporunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu hususu da gözetilerek, uyuşmazlık döneminde birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.