3. Ceza Dairesi 2014/33464 E. , 2015/7324 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 3 - 2014/91098
MAHKEMESİ : Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2013
NUMARASI : 2012/1245 (E) ve 2013/817 (K)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık müdafiinin temyizinin yaralama suçundan beraat eden sanık lehine, hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik olduğu belirlenmekle;
Karşılıklı ve aynı anda suç işleyen sanık Mert"in müşteki Levent"e karşı mala zarar verme suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve müşteki lehine vekalet ücretine hükmedilmesi karşısında sanık Levent"in katılan Mert"i yaralamaya teşebbüs suçundan beraati nedeniyle ayrıca hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 25.02.2015 gününde Üye Muzaffer Karadağ"ın karşı oyu üzerine oy çokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Temyizin kapsamına göre inceleme vekalet ücreti ile sınırlı yapılmıştır. Somut olayda katılan sanık Levent kendisini vekil ile temyiz etiirdiğinden sanık Mert"in mahkum olması sebebiyle A.Ü.T"nin 13/1 maddesi uyarınca
1320 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan Levent"e verilmesine karar verilmiştir. Bu hüküm sanık Mert tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Temyizin katılan sanık Levent vekili sanık vekili sıfatıyla yaralamaya teşebbüs suçundan beraat eden müvekkil lehine A.Ü.T"nin 13/5 maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168/1-2 maddesine göre vekalet ücretinin ne suretle verileceği Türkiye Barolar Birliği"nce her yıl ekim ayı sonuna kadar hesaplanıp tarifeye göre belirlenir.
Dava konusu olayda tartışmalı olan husus katılan sanığın katılan sıfatıyla vekalet ücreti almasına karşın ayrıca beraat etmesi sebebiyle sanık lehine hazineden vekalet ücreti alıp almayacağına ilişkindir. Kanaatimizce katılan sanık sıfatıyla kendini vekil ile temsil ettiren katılan sanığa beraat etmesi halinde katılan sıfatıyla karşı taraftan vekalet ücreti alması halinde ayrıca hazineden de vekalet ücreti alması gerekir.
Zira vekalet ücretinin ne suretle verileceği 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesi uyarınca çıkarılacak tarifeye göre belirlenir. 1136 sayılı Yasanın 168/son maddesine göre karar tarihindeki tarife esas alınır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 29.12.2012 tarihinde yayımlanan tarifenin 13/1-5 maddesine göre kendisini vekil ile temsil ettiren katılan sanığa iki ayrı vekalet ücreti verilmelidir.
Katılan sanığa tek vekalet ücreti verileceğine dair bir hüküm ne Avukatlık Kanunununda ne de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer almaktadır. Dairenin çoğunluk Başkan ve Üyelerinin kanaati gibi tek ücreti vekalet hükmolunacağının kabulü durumunda ise bu kez bu tek ücretin karşı taraf sanıktan mı yoksa hazineden mi alınacağı hususunda karar verilmesi gerekecektir.
Örneğin benzer durumda beraat eden katılan sanığa tarifenin 13/5 maddesine göre vekalet ücreti verilse idi bu karar sadece sanık tarafından temyiz edilseydi ne hüküm verilecektir yada aynı durumda hazineden alınarak katılan sanığa vekalet ücreti verilmiş olsa bu durumda katılan sıfatıyla kararı temyiz eden katılan sanık ""benim katılan sıfatım ve kendimi vekil ile temsil ettirmem karşısında tarifenin 13/1 maddesine göre de vekalet ücreti istiyorum"" gerekçesiyle hükmü temyiz etse nasıl hüküm kurulacaktır. Tek vekalet ücreti kimden alınacaktır, kimden alınarak katılan sanığa verilecektir.
Avukat bir dosyada hem katılan hem de sanık vekili sıfatıyla hizmet vermiş olmakla, hem sanık hem de katılan sıfatıyla vekalet ücreti almalıdır. Nitekim 08.06.1949 tarih 10 Esas -9 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında :
""Kaldı ki esasen bu gibi ceza davalarında kanuni imkandan faydalanılarak iki dava yani ceza davası ile mali netice doğuran dava birleşmiş bulunmaktadır.
Bu bakımdan da ceza davasının takip ve savunması için tarifede yazılı maktu ücretten başka mali netice için de ayrıca nispi ücrete hükmedilmesi hakkaniyete uygundur"" denilmek suretiyle ceza davasında tazminata hükmedilmesi durumunda maktu ve nispi vekalet ücreti sanıktan alınarak katılan tarafa verilmesini karara bağlamıştır. Bu halde de katılan tarafa iki ayrı vekalet ücreti verilmektedir.
Yukarıda izah ettiğim sebepler ışığında kendini vekil ile temsil ettiren ve karşı taraf sanıktan vekalet ücreti almış olan ve kendisi hakkında beraat kararı verilen sanık lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifenin 13/5 maddesi uyarınca vekalet ücreti verilmesi hususuna binaen hükmün düzeltilerek onanması gerektiği kanaatim ile Dairenin Sayın Başkan ve Üyelerinin çoğunluk görüşüne muhalifim.