10. Hukuk Dairesi 2016/16102 E. , 2017/6047 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hükmün, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, talebe konu tarihlerin 506 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihlerini kapsar şekilde olması dikkate alındığında 01.10.2008 tarihine kadar yürürlükte olan mülga 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi, 01.10.2008 tarihi sonrası için 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, mahkemece re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Mahkemece resen araştırma ilkesi doğrultusunda, tarafların gösterdiği tanıklar ile yetinilmeyerek, civar apartmanlarda uzun yıllar oturan komşu ya da yakın yerlerde kayıtlara geçmiş çalışanlar (diğer apartmanların kapıcıları, komşu market ve bakkal işleten ve çalışanları) ile davacının bu çalışmalarını bilebilecek durumda olan mahalle muhtarı veya azaları tespit edilip tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmalı, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan, işyerinin kapsamı, apartmanda kaç daire olduğu, apartmanda merkezi ısıtma sisteminin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, davacının kapıcılık faaliyeti kapsamında hangi işleri yaptığı, çöp toplama, temizlik ve servise çıkıp çıkmadığı, özellikle varsa, mahalle marketi dinlenmek suretiyle araştırılmalı, çalışmanın niteliği ve süresi açıkça belirlenmelidir. Çalışmanın varlığı, süresi ve sürekliliği ile çalışmanın varlığı halinde kısmi ya da tam gün olup olmadığı da belirlenip, tartışılarak, çalışmasının kısmi süreli çalışma olduğunun anlaşılması halinde; gerektiğinde uzman
bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, hükme konu dönem içinde bir günde kaç saat çalışmış olabileceği, haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli ve yedibuçuk saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu saptanarak, sigortalılık süresinin tespitine karar verilmelidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.04.2011 gün, 21-130-256 sayılı Kararı).
Dosyanın incelenmesinde; Mahkemece, davacının çalışmalarıyla ilgili kuruma bildirim döneminde davacı tarafından servis hizmeti yapılıp yapılmadığı net olarak belirlenmeli, sonuca göre davalı apartmandaki çalışmaları için kuruma bildirim kayıtlarında yer alan her ay için 30 günlük tam sürelerle, mahkemece davaya konu dönemde davacının part-time çalıştığına yönelik kısmi kabul arasındaki çelişki giderilmeli, yargılamada dinlenen tanıkların davalı apartman ya da komşu yerlerde bulunma tarih aralıkları ve ne amaçla bulundukları tapu kayıtları ya da çalışma kayıtları ile belirlenip gerektiğinde bu hususta tanıkların beyanları alınmalı, davalı apartman yönetiminin 2013 yılında apartmanın bahçe bakımı ve kapıcılık hizmetlerinin yapılması için şirketten eleman aldığı yönündeki bilgi nedeniyle buna ilişkin belgeler celp edilmeli, varsa sözleşme ve başlangıç tarihi net olarak belirlenmeli, ayrıca kapıcı dairesinin tahliye tarihi kesin olarak belirlenip iddia edilen fiili çalışma dönemi hususunda tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddî ve hukukî ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan Görkem Sitesi A Blok Yönetimi"ne iadesine, 25/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.