10. Hukuk Dairesi 2016/16097 E. , 2017/6046 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Mahkemelerce verilen hükümlerin Hukuk Muhakemeleri Yasası"nın 294 ve 297. maddelerinde tanımlanan unsurları taşıması ve “…taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi…” yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekli olup; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, geriye dönük olarak ödenmeyen aylıkların faizi ile birlikte denilerek, faiz başlangıcının hangi tarih olduğu açıkça belirtilmeden, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, hüküm kurulması isabetsizdir.
5510 sayılı Yasa’nın 42. maddesinin “Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir.” hükmü uyarınca, Kurum"un, yaşlılık aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulacağı nazara alındığında, mahkemece faiz başlangıcı açıkça gösterilmeden, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
İkinci olarak; davacının tahsis talebinin 04.11.2013 olması, mahkemenin ise davacıya 01.01.2015 tarihinden itibaren aylık bağlanması gerektiğinin tespiti kararı vermiş olmasına göre, mahkemece davanın tam kabulüne değil, kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmakta olup, hüküm başlığında davanın kabulüne denmesi ve yargılama giderlerinin kabul-red durumuna göre paylaştırılıp hesaplanmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hükmün 1. paragrafında yer alan ""Davanın KABULÜNE"" ibaresinin silinerek yerine ""Davanın Kısmen KABULÜNE"" ibaresinin yazılmasına,
Hüküm fıkrasının 3. paragrafında yer alan ""Geriye dönük olarak ödenmeyen aylıkların faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine"" cümlesinin silinmesi ile, yerine ""Geriye dönük olarak ödenmeyen aylıkların 01.04.2015 tarihi başlangıç kabul edilerek, her bir aylık için aylığa hak kazanılan tarihten itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine” cümlesinin yazılmasına,
Hüküm fıkrasının 6.parağrafı olarak "" 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine "" cümlesinin eklenmesine,
Hükümde yer alan ""Davacı tarafından yapılan; 65,00 TL tebligat, 16,00 TL müzekkere, 36,00 TL Adli Tıp Posta Gideri, 300,00 TL bilirkişi ücreti, 600,00 TL Adli Tıp Fatura tutarı olmak üzere toplam 1.017,00 TL yargılama giderinin davalı kurumdan alınarak davacı tarafa verilmesine,"" cümlesinin ve "" Davalı kurum tarafından yapılan 9,00 TL tebligat, 21,40 TL Adli Tıp Posta gideri ile 750,00 TL Adli Tıp Genel Kurul fatura tutarı olmak üzere toplam 780,40 TL"nin üzerinde bırakılmasına "" cümlesinin silinerek, yerlerine:
""Davacı tarafından yapılan; 65,00 TL tebligat, 16,00 TL müzekkere, 36,00 TL Adli Tıp Posta Gideri, 300,00 TL bilirkişi ücreti, 600,00 TL Adli Tıp Fatura tutarı olmak üzere toplam 1.017,00 TL yargılama giderinin kabul ve red durumu gözetilerek 508,50 TL"sinin davalı kurumdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına"" ve ""Davalı Kurum tarafından yapılan 9,00 TL tebligat, 21,40 TL Adli Tıp Posta gideri ile 750,00 TL Adli Tıp Genel Kurul fatura tutarı olmak üzere toplam 780,40 TL"nin kabul ve red durumu gözetilerek 390,20 TL"sinin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına"" cümlelerinin yazılmasına, hükmün yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.