Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/5262 Esas 2010/3319 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5262
Karar No: 2010/3319
Karar Tarihi: 25.03.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/5262 Esas 2010/3319 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/5262 E.  ,  2010/3319 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Amasya İş Mahkemesi
    TARİHİ : 05/02/2009
    NUMARASI : 2007/298-2009/22

    Davacı,  17.04.2007 tarih ve 2007/10327 sayılı ödeme emri nedeniyle tahakkuk ettirilen borçtan sorumlu olmadığının tespitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava davacının  2003 yılı Ocak ayı  içinde satın aldığı dairenin bulunduğu apartmanda kapıcılık yapan sigortalının primlerinin ödenmemesi nedeniyle davacı hakkında  düzenlenmiş olan 17.04.2007 tarih ve 2007/10327 sayılı ödeme  emrinin iptali ile sözkonusu ödeme emri nedeniyle tahakkuk ettirilen borçtan sorumlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir
    Mahkemece istemin kabulü ile, davacı adına çıkartılan 17.04.2007 tarih ve 2007/10327 esas sayılı ödeme emrinin iptaline,davacının 2002 yılına ait borçtan sorumluluğunun bulunmadığının tesbitine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 82.maddesidir. Anılan maddeye göre,sigortalıların çalıştırıldığı işyeri devredilir veya intikal ederse,eski işverenin kuruma olan sigorta primi ile gecikme zammı ve faiz borçlarından,aynı zamanda yeni işveren de müteselsilen sorumludur.Bu hükme aykırı sözleşmeler muteber değildir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 17.04.2007 tarih ve 2007/10327 takip sayılı ödeme  emri ile davacının satın aldığı dairenin bulunduğu apartmanda çalışan sigortalının 2002/8-12.aylara ait prim borcu nedeniyle toplam 608,85 TL ödemesi gerektiğinin bildirildiği,ödeme emrinin davacıya 28.05.2007 tarihinde tebliğ edildiği,davanın 7 günlük hakdüşürücü  süre içinde 04.06.2007 tarihinde açıldığı,tapu kaydına göre davacının taşınmazı 02.01.2003 tarihinde  satın aldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece davacının 02/01/2003 tarihinde bahsedilen daireyi satın aldığı, icra takibini gerektiren dönemin davacının daireyi satın almadan önceki tarihler olduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiş ise de  sigortalının çalıştığı işyerini devralan işveren konumundaki davacının döneminde, sigortalı  işyerinde çalışmaya devam etmiş ise devralan işveren ödenmeyen sigorta primlerinden müteselsilen sorumludur.Bu nedenle sigortalının davacının işyerini devraldığı tarihten sonra işyerinde çalışıp çalışmadığı tesbit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
    Yapılacak iş; davacının daireyi satın aldığı yani işyerini devraldığı tarihten sonra sigortalının aynı işyerinde çalışmaya devam edip etmediğini araştırmak, çalışmaya devam etmiş ise davacının devralan işveren olarak prim borcundan sorumlu olacağını kabul etmek, satın alma yani devir tarihinden sonra sigortalı aynı işyerinde çalışmamışsa sorumlu olmayacağı için şimdiki gibi karar vermektir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm  kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.