Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre gerekçeli karar başlığında suç yerinin gösterilmemesinin mahallinde tamamlanabilir bir eksiklik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: 1-Hakaret eylemine ve yükletilen suç ve düşme kararına yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, Gözaltına alındığı tehdit suçu nedeniyle beraat kararı verilen sanığa, CMK"nın 141. maddesi uyarınca tazminat isteme hakkının hatırlatılmaması,suretiyle aynı Kanunun 232/6. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hükmün birinci fıkrasındaki beraatine ibaresinden sonra gelmek üzere “ sanığa beraat ettiği suçtan dolayı tazminat isteme hakkı olduğunun hatırlatılması” ibaresinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMEK ve CMK"nın 142/1. maddesi uyarınca kararın düzeltilmiş bu hali ile mahkemece sanığa tebliğine, başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 24/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.