Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2012/713 Esas 2012/8793 Karar Sayılı İlamı

Tebliğname No : 1 - 2011/359579
MAHKEMESİ : Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 21/06/2011, 2010/64 (E) ve 2011/117 (K)
SUÇ : Kasten yaralama

TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanık İzzet hakkında mağdur Şahin"i kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yasal savunma koşullarının varlığına, haksız tahrikin derecesine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık İzzet ile mağdur Şahin"in arkadaşlıklarının bulunduğu, olay akşamı mağdurun abisinin kızı olan Ceylan"ın evlerinin yakınında sanık İzzet ile konuştuğunu gören mağdur Şahin"in, sanığın koluna girerek konuşmak istediği, yanında bulunan arkadaşlarına da yanlarına gitmemelerini istediği, aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sanığın üzerinde taşıdığı bıçakla mağduru biri göğse nafiz olup kalp ve akciğerde yaralanmaya neden olacak şekilde sol meme üst, sol omuz ve sol ön kol bölgelerinden toplam üç bıçak darbesiyle hayati tehlikeye sebebiyet verecek şekilde yaraladığı, mağdurun yere düşmesi üzerine sanığın kaçtığı olayda;
1)Suçta kullanılan aletin özelliği, hedef alınan vücut bölgeleri, meydana gelen yaralanmaların yeri ve niteliği ile sanığın mağdurun yere düşmesi üzerine sonuç aldığını düşünerek olay yerinden kaçması karşısında, sanığın ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve bu nedenle çocuk mağdur Şahin"i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
2)Kabule göre de;
a)Kasten yaralama suçundan kurulan hükümde, mağdurda meydana gelen yaraların sayısı ve tespit edilen özellikleri gözönüne alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
b)TCK.nun 86/1 ve TCK.nun 86/3-e maddeleri gereğince sonuç olarak bulunan 1 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden TCK.nun 87/1-d maddesi gereğince bir kat artırım yapılması ile bulunacak sonuç cezanın 2 yıl 12 ay hapis cezası olarak belirlenmesi yerine hesapta hata sonucu 3 yıl olarak belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık hakkında kurulan hükme yönelik aleyhe temyiz istemi bulunmadığından, CMUK.nun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA ), 28/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.