23. Hukuk Dairesi 2013/2463 E. , 2013/4452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olup, müvekkili tarafından inşaa ettirilen 31 numaralı dairenin tapusunun davalı adına devrinin yapıldığını, müvekkili kooperatifin ....06.2004 tarihinde yapılan genel kurulda ....500,00 TL ödemenin yapılması hususunda karar alındığını ve yeni yönetimin seçildiğini, yeni yönetim tarafından yapılan inceleme sonucu kooperatifin yüksek miktarda borcunun olduğunun tespit edilmesi üzerine ........2004 tarihinde olağanüstü genel kurul yapıldığını ve ortaklardan ... taksit halinde ....000,00 TL aidat alınması hususunda karar alındığını, ancak davalının ........2004 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan aidat borcunu ödemediği için dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ....880,00 TL"nin aylık %... faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı kooperatifin üyesiyken ....04.2004 tarihinde üyelikten istifa ettiğini ve istifanın davacı kooperatifçe kabul edildiğini, müvekkilinin ayrılma aşamasında tarafların bir araya gelip " İbranamedir." başlığı altında sözleşme imzalandığını ve sözleşmede belirlenen ....500,00 TL"nin müvekkili tarafından davacı kooperatife tamamen ödendiğini ve hiçbir borcun kalmadığını, ancak davacının kendi üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, ibranamenin ....06.2004 tarihli genel kurulda onaylandığını, davacı kooperatif tarafından yapılan ........2004 tarihli genel kurula müvekkilinin de aralarında olduğu birinci etap üyelerinin hiçbirisinin çağrılmadığını, kararların ikinci etap üyelerinin oyları ile alındığını, davacının talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; ....06.2004 tarihli genel kurul gündeminde ortakların ibralarına ilişkin bir gündem maddesi yer almadığından, ibra işleminin kabulüne ilişkin bir genel kurul kararının bulunmadığı, bu işlemin genel kurulda müzakere edilmediği, bu nedenle ibra isteminin geçerli olmadığı, taraflar arasında imzalanan ibranamenin onaylanmasına ilişkin ....06.2004 tarihli genel kurulda alınan kararın yok hükmünde olduğu, bu nedenle bu genel kurulda ibralarına karar verilen ortakların o tarihten beri ortaklıklarının devam ettiği, mevcut ortaklara tahsis edilen
Konutlar dışında başka konut bulunmamasına rağmen kooperatif müessesesinin ruhuna ve anasözleşmenin 59. maddesine aykırı olarak başka şahısların kooperatif ortağı olarak kaydedildiklerini, usulsüz olarak kaydedilen bu kişilerin katılımı ile dava konusu alacağın dayandığı ........2004 tarihli genel kurul ile takip eden genel kurulların yapıldığını, bu kişilerin giriş aidatı dışında başka aidat ödemedikleri için gerçek ortak olmadıkları, bu nedenle ........2004 tarihli genel kurulun usulüne uygun toplanmaması nedeniyle bu toplantıda alınan kararların davalı ortak yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ........2004 tarihli genel kurul kararı uyarınca aidat borcunun tahsiline yönelik alacak davasıdır. Mahkemece, aidat alacağının dayanağını oluşturan genel kurul kararının yok hükmünde olduğu belirtilmiş ise de, davacı kooperatifin dava konusu borcun temelini oluşturan ........2004 tarihli genel kurul kararı ile diğer genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olarak görülen davanın henüz kesinleşmediği anlaşıldığından bu davanın sonucunun beklenmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Genel kurul kararının yoklukla malül olmadığının mahkemece tespiti halinde; ayrılan ortağın kooperatifin varlığı üzerindeki haklarını düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun .... maddesinde ayrılan ortağın çıkma payının ortaklıktan ayrıldığı yıla ait bilanço esas alınarak hesaplanacağı belirtilmiştir. Buna göre, ayrılan ortağın kooperatif malvarlığı üzerinde bir hakkı bulunmamaktadır. Uyuşmazlığı doğuran işlemlerde ise davalı kooperatif ortaklığından ayrılmasına rağmen yapacağı bir miktar ödeme ile kendisine isabet eden dairenin tapusunun verileceği kararlaştırılmıştır. Bu durum, anılan yasanın .... ve .... madde hükümlerine göre eşitlik ilkesine aykırı olarak bir kısım ortaklara farklı statü ve ayrıcalık sağlayıcı mahiyettedir. Bu durum, kooperatif hukukunun temel müessese ve ilkelerini zedeleyici sonuçlar doğurmaktadır. Kural olarak kooperatiflerde farklı statüde ortaklık oluşturulması geçersiz olup, böyle bir ortaklığın ihdası ancak geçerli bir genel kurul kararı ile mümkündür. Yönetim kuruluna genel kurulca yetki verilmedikçe veya yönetim kurulunun bu yöndeki işlemleri genel kurulda onaylanmadıkça farklı statülü ortaklık yaratım işlemlerinin geçerliliği bulunmamaktadır.
Somut olayda, taraflar arasında ....04.2004 tarihli ibraname imzalandığı ve davalının ....04.2004 tarihinde kooperatif üyeliğinden istifa ettiği anlaşılmıştır. Davacı kooperatif genel kurullarında yönetime bu konuda bir yetki verilmediği, yönetimce bir kısım ortaklarla imzalanan " İbraname" başlıklı belgeler ve bu belgeler içeriği doğrultusunda sonradan ... edilen işlemlerin icazet anlamında genel kurulca tasvip gördüğü yolunda karar alınmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacı kooperatifin tüm kayıt, defter, belge ve dayanakları üzerinde uzman bilirkişilerce inceleme yaptırılarak ........2004 tarihli genel kurul toplantısında ayrılanlar dahil herbir ortağın ........2004 tarihinden itibaren oniki eşit taksitle toplam ....000,00 TL ödenmesine ilişkin ... nolu gündem maddesi görüşülerek, alınan karara konu borcun kaynağının belirlenmesi ve bu ödemeyi gerekli kılan borcun davalının ortaklıktan ayrılmasından önceki döneme ait olması halinde davalının ibraname uyarınca kooperatife ödediği ....500,00 TL"nin ........2004 tarihine taşınarak güncellenmesinden sonra dahi kooperatif borçlarından dolayı payına isabet eden bakiye borcunun kalıp kalmadığının irdelenip ibranamenin davalı ortağın kooperatif borcundan dolayı ödemesi gereken payını hakkaniyet ve eşitlik ilkesine göre yansıtıp yansıtmadığı ve ayrılan ortakların ibranameye konu ödemeleri dışında kooperatife borçlarının bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra alacak davasına konu edilen borçtan dolayı davalının sorumluluğunun varlığı ve niceliğine dair karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.