KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Sanığın, kamu görevlisi olan mağdur doktora karşı, sanığın ablasının muayenesi öncesinde yaşanan tartışma sırasında gerçekleştirdiği iddia edilen hakaret ve kasten yaralamaya teşebbüs eylemlerinin şikayete tabi olmadığı gözetilmeksizin, mağdurun şikayetten vazgeçmesi nedeniyle ayrı ayrı düşme kararı verilmesi, 2- Sanığın mağdur ...’ya karşı kasten yaralama eylemi bakımından ise, hastanede yaşanan arbede sırasında, özel güvenlik görevlisi olarak çalışan mağdurun, sanığın doktora saldırısını engellemeye çabaladığı sırada yaralanması karşısında, mağdurun özel güvenlik görevlisi olduğuna dair valilikten onaylı belgesi temin edilerek, eyleminin TCK’nın 265/1-4.maddesindeki suçu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi, 3- Kabule göre de; mağdur ..... karşı gerçekleştirilen eylemde, birden fazla nitelikli halin birleşmesi nedeniyle alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.06.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.