10. Hukuk Dairesi 2017/3076 E. , 2017/6031 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilâmında belirtildiği gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davaya konu iş kazası 15.02.2012 tarihinde meydana gelmiştir. Kazalı sigortalı, işyerine ait beton mikserinin iç kısmının temizlediği sırada, diğer işçi..."in çektiği hortumun mikserin karıştırıcı koluna çarparak karıştırıcıyı harekete geçirmesi sonucu, makinenin karıştırıcı kısmı harekete geçerek kazalı sigortalının sol bacağını malul hale getirecek şekilde yaralanmasına neden olmuştur.
Bozma öncesi düzenlenen 30.07.2013 tarihli kusur raporunda, davalı işverenin 1. derecede asli kusurlu, kazalı sigortalının kusursuz olduğu, itiraz üzerine alınan ek kusur raporunda; davalı işverenin % 80, kazalı sigortalının % 20 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, davalı işverenin % 80 kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece verilen ilk karar, Dairemizin 24.12.2015 tarih 2014/21573 E,2015/23102 K sayılı kararıyla "Kusur raporlarının 506 sayılı Kanunun 26., 1475 sayılı Kanunun 73., 6331 sayılı Kanunun 37’nci maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılan ancak zararlandırıcı sigorta olayının meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu"nun 77’nci ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ... 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gereği üzerinde durularak, davalı işveren ile sigortalının kusur oran ve aidiyetlerini maddi olaya uygun olarak belirleyecek nitelikte; iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişiler kurulundan yöntemince düzenlenmiş kusur raporu alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik araştırma, inceleme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, davacı Kurumun 19.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile ıslah ettiği Kurum zararına hükmedilmesine ve reddedilen kısım
bulunmamasına rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilip, kısmen redde göre yargılama giderinin davacı Kurum üzerine bırakılması, usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçeleri ile bozulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılamada bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Bozma sonrası alınan kusur raporunda; davalı işverenin % 90 (bu kusurun % 10"unun dava dışı işçi Veysi Güler’e ait olduğu), kazalı sigortalının % 10 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Ancak bozma sonrası düzenlenen kusur raporunda, dosyadaki mevcut tüm raporlar arasındaki çelişkiler irdelenerek giderilmemiştir. Mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle yeterli olmayan kusur raporu esas alınarak karar verilmesi ve davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, davacı Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, kusur raporlarının 506 sayılı Kanunun 26., 1475 sayılı Kanunun 73., 6331 sayılı Kanunun 37’nci maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılan ancak zararlandırıcı sigorta olayının meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu"nun 77’nci ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ... 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gereği üzerinde durularak, davalı işveren ile sigortalının kusur oran ve aidiyetlerini maddi olaya uygun olarak belirleyecek nitelikte; iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişiler kurulundan yöntemince düzenlenmiş kusur raporu alınarak, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek sonucuna göre karar verilmeli ve davanın tam kabulüne karar verildiği gözetilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmelidir.
O hâlde, temyiz eden davacı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.