19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13845 Karar No: 2018/2056 Karar Tarihi: 27.02.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13845 Esas 2018/2056 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İlamlı icra takibinde borçlu vekiline tebligat yapılabileceği ancak cezaların şahsiliği prensibi gereği, asıl borçlu değil de borçlu vekiline yapılan tebligat cezai sorumluluk açısından hukuki sonuç doğurmayacağından mahkemece beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Sanığın suçunun cezasının üst sınırı üç ay hapis cezası olduğu ve ön ödemeye tabi olduğu gözetilmeden mahkumiyet kararı verildiği için hüküm BOZULMUŞTUR. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 75. maddesi birinci fıkrası uyarınca uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar ön ödemeye tabidir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 345/A maddesi ise suçun cezasının üst sınırını üç ay hapis cezası olarak öngörmektedir ve suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında değildir.
19. Ceza Dairesi 2016/13845 E. , 2018/2056 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, İlamlı icra takibinde hukuki sonuç doğurması bakımından ilamda yazılı borçlu vekiline tebligat yapılması yasal ise de cezaların şahsiliği prensibinin bir gereği olarak, şikayet olunan asıl borçluya değil de borçlu vekiline icra emri tebligatı, cezai sorumluluk açısından hukuki sonuç doğurmayacağından, mahkemece beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar ön ödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 345/A maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırı üç ay hapis cezası olduğundan ve suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunmadığı gözetilerek ,sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunulup sonucuna göre durumun tayini gerekirken anılan ihtarat yapılmadan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.