20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/9890 Karar No: 2016/9540 Karar Tarihi: 27.10.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9890 Esas 2016/9540 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/9890 E. , 2016/9540 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Kanunun yayım tarihi 09/07/1987 tarihinden önceki mülga kanunlara göre yapılan çalışmalar sırasında kadastro ve tapulama çalışmalarında hiç kimsenin zilyet ve tasarrufu altında bulunmadığından tapulama ve kadastroya tabi tutulmayarak tespit dışı kalan yerlerin 5831 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları sırasında, tapulama harici kayalık olan ... Köyü 1108 nolu parselin komisyonca resen yapılan incelemesinde krokide (B) harfi ile gösterilen kısmında imar ve ihya ile zilyetlikle ilgili herhangi bir emarenin bulunmadığı, (A) harfi ile gösterilen kısmında ... oğlu ..."ün kullanımında olduğu belirtilerek dava dışı 1108 nolu parselin kadastro ekibince yapılan sınırlandırmasının iptaline ve krokide B ile gösterilen kısmın ifrazen ayrılarak 1112 parsel altında vasfının kayalık hali arazi niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, ... Köyü 1112 parsel sayılı taşınmazın zilyetliğinde olduğu ve yıllardır baktığı ağaçlarının mevcut olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine, çekişmeli taşınmazın kadastro komisyonu kararı gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 17/05/1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, eylemli olarak %60 oranında kayalık olup kırmızı akdeniz orman toprağına sahip olduğu anlaşıldığına ve davacı taraf yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 27/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.