Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4087
Karar No: 2010/3184

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/4087 Esas 2010/3184 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/4087 E.  ,  2010/3184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 24/02/2009
    NUMARASI : 2008/470-2009/39

    Davacı, 15.02.1973 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tesbiti ile 01.05.2008 tarihinden itibaren  yaşlılık aylığı bağlanmasına  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun sigorta başlangıç tarihine ilişkin mahkemece verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının reddine.
    2-Dava, davacının Almanyada çalışmaya başladığı ve 18 yaşını doldurduğu 15.02.1973 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi sayılarak, 3201 sayılı Yasa kapsamında Sosyal Sigortalar Kurumuna yaptığı borçlanma dikkate alınarak  01.05.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15.02.1973 tarihi olduğunun ve 01.05.2008 tarihinden itibaren  yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç doğru değildir.
    Davacının 3201 sayılı Yasa kapsamında Almanya"da geçen 17.7.1969-15.10.1971, 4.7.1972-25.5.1979, 9.5.1980-20.10.1987, 1.1.1992-6.11.1998 tarihleri arasındaki 8.075 çalışma gününe isabet eden 22.307,25 TL yi 28.4.2008 tarihinde Sosyal Güvenlik  Kurumuna ödeyerek borçlandığı, tahsis talep tarihi olan 29.4.2008 tarihinde  38 yıl 9 ay 12 gün sigortalı ve 5000 gün prim ödemesi bulunduğu konusunda ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık, davacının yaşlılık aylığı şartlarının yurt dışı borçlanmasını yaptığı tarih olan 22.12.2005 tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa’nın 60/A-b maddesi uyarınca mı, yoksa 23.05.2002 tarih ve 4759 sayılı Yasa"nın 3 maddesi ile  değişik 506 sayılı Yasa’ya  geçici 81/C  madde hükümlerine göre mi belirleneceği noktasında toplanmaktadır.
    506 sayılı Yasa"nın geçici 81/C-a maddesi, 23.05.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3600 gün malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanabileceği kabul etmiştir.. Yurt dışı hizmet borçlanmasının yapıldığı 28.4.2008 tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 60/A-b maddesi ile ise sigortalının yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün prim ödemesi gerektiğini kabul etmiştir.
    Somut olayda davacı, 3201 sayılı Yasa kapsamında Almanya"da geçen 17.7.1969-15.10.1971, 4.7.1972-25.5.1979, 9.5.1980-20.10.1987, 1.1.1992-6.11.1998 tarihleri arasındaki 8.075  çalışma gününe isabet eden 22.307,25 TL yi Kuruma 28.4.2008 tarihinde ödemiştir. 4447 sayılı Yasa’nın 17. maddesi ile 506 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 81/C. maddesinin yürürlüğe girdiği 23.05.2002 tarihinde Türkiye"de Sosyal Sigortalar Kapsamında sigortalı olarak çalışması bulunmadığı gibi 3201 sayılı Yasa kapsamında yapılmış bir borçlanma da bulunmamaktadır.
    Bu durumda, davacının yaşlılık aylığı bağlanma koşullarının 3201 sayılı Yasa kapsamında Kuruma borçlanmanın yapıldığı 28.4.2008 tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 60/A-b maddesine göre değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün ve E:2009/21-309, K:2009/322 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.03.2010  gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    23.05.2003 tarihinden sonra yurtdışı hizmetlerinin borçlanma tutarını ödeyenler bakımından yurtdışındaki sigortalılık başlangıcı 21. Hukuk Dairesinin çoğunluk görüşüne göre; yaşlılık aylıklarının bağlanacağı tarihin tesbitinde sigortalılık başlangıcı kabul edilse de, 506 sayılı Yasanın geçici 81 maddesinin (B) bendindeki kademeli geçiş sisteminin uygulanması söz konusu olmayacak, 506 sayılı Yasanın değişik 60. maddesi hükmüne göre, “ Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7000 gün veya Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az  4500 gün, Malüllük, yaşlılık, ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları” koşulu aranacaktır
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.11.1999 gün ve 1999-10/654E, 1999/899 Karar sayılı kararı, aynı şekilde 23.01.2001 gün ve 2001/10-232 Esas, 2001/272 sayılı Kararı, ilk defa Almanya"da sigortalı bir işte çalışmaya başlayan ve 3201 sayılı Yasaya göre borçlanan Türk vatandaşının, 506 sayılı Yasaya göre; sigortalılık başlangıcının Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince  Almanya"da ilk defa sosyal sigortaya girdiği tarih olduğu yönündedir
    23.05.2002 tarihinden önce 3201 sayılı Yasaya göre borçlanarak primini ödeyenler, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine 4759 sayılı yasa ile geçici 81. maddeye eklenen (B) bendinin açık hükmü gereğince bu tarih itibarıyla elde ettikleri prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık başlangıcına göre kademeli sistemdeki durumlarına göre yaşlılık aylığına hak kazanacaklardır.
    Çoğunluk görüşünden anlaşılacağı üzere, 23.05.2002 tarihinden sonra borçlananlar yönünden yurtdışındaki sigortalılık başlangıcı sigortalılık süresine esas sigortalılık başlangıcı kabul edilmesine karşın, 23.05.2002 tarihinde henüz borçlanma bedeli ödenmediğinden, başka bir anlatımla,  bu tarih itibarıyla prim ödeme gün sayısı bulunmadığından hareketle Geçici 81. maddenin uygulanamayacağı kabul edilmektedir.
    Bu uygulamanın sonucunda, özetle; 3201 sayılı Yasaya göre 23.05.2002 tarihinden sonra borçlanma bedelini ödeyenlerden kadınların 58 erkeklerin ise 60 yaşından önce yaşlılık aylığı almaları imkânsız hale gelmektedir.
    Uyuşmazlığın çözümü ; 506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddesinin (B) bendinde yer alan sürenin “sigortalılık süresi”mi? Prim ödeme gün sayısı mı? olduğu noktasında toplanmaktadır. Gerek 4447 sayılı Yasa ile ve gerekse Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 4759 sayılı Yasa ile getirilen (B) bendinde açıkça “sigortalılık süresi”nden sözedilmektedir.
    “Sigortalılık süresi” uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin bir kavram olup sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak ilk defa çalışılmaya başlanılan “sigortalılık başlangıç” tarihi ile yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunulan veya ölüm sigortası bakımından sigortalının ölüm tarihine kadar geçen zaman dilimidir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun sözü edilen kararında, Almanya"da çalışarak borçlanan Türk Vatandaşları yönünden Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince Almanya"daki ilk sigortalılık tarihi  sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmektedir.Bu durumda Almanya" dan gelerek borçlananlar için sigortalılık süresi bu tarihten başlar.Geçici 81. maddenin (B) bendinin uygulanmasının söz konusu olduğu durumlarda, aksinin uygulandığı açıklanmışsa da Hukuk Genel Kurulu Kararı “sigortalılık süresini” değil  “prim ödeme gün sayısını” esas almış olmaktadır. Keza 21. Hukuk Dairesinin kararlarında da açıkça Almanya"daki sigortalılık başlangıcı kabul edilmesine karşın Geçici 81. maddenin (B) bendi uygulanmamaktadır. 
    Sigortalılık başlangıcı yönünden, bulundukları ülke ile yapılan Sosyal Güvenlik Sözleşmelerinde açık hüküm bulunmayan veya hiç sözleşme yapılmayan ülkelerde bulunanların durumu ise 3201 sayılı Yasa hükümlerine göre değerlendirilecektir.
    Sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunmayan veya sözleşme imzalanmayan ülkelerdeki çalışmalarını borçlananlar yönünden sigortalılık başlangıcının ve dolayısıyla sigortalılık süresinin nasıl hesaplanacağı 3201 sayılı Yasanın 5. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede, Borçlanma konusu hizmetlerinden sonra Türkiye’de tescili bulunan sigortalılara yönünden sigortalılık başlangıcı tescil tarihinden itibaren borçlanılan süre kadar geriye gidilerek bulunacak, hiç tescili olmayanlar için de borcun tamamen ödendiği tarihten borçlanma süresi kadar geriye gidilerek bulunacaktır.
    Türkiye" de sigortalı olarak tescili bulunanlar Geçici 81. maddenin (B) bendinden yararlanırken tescili bulunmayanların yararlanamaması bir eşitsizliğe yol açmaktadır.
    Sonuç olarak; 3201 sayılı Yasaya göre sonradan borçlananların, 506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte hiç hizmetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle 81/B maddesinin uygulanmaması, 3201 sayılı Yasanın 5. maddesinde açıkça yazılı olan haklarının  ortadan kaldırılmasına yol açmaktadır.
    Yukarıdaki gerekçelerle, hükmün onanması görüşünde olduğumdan Sayın Çoğunluk görüşüne katılamıyorum.                                           

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi