Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15971
Karar No: 2015/14355
Karar Tarihi: 09.12.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/15971 Esas 2015/14355 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/15971 E.  ,  2015/14355 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle, davalı ... hakkındaki davanın da ispatlanamadığından reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalı müteahhit ............. ile kendisinin de aralarında bulunduğu arsa sahipleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, yapılan sözleşme ile dava konusu 9 nolu bağımsız bölümün dava dışı arsa sahibi ............"e bırakıldığını, ancak adı geçen ile yapılan trampa ile anılan bağımsız bölümün adına tescil edildiğini ve daireyi teslim aldıktan sonra ............."in resmi işlemler için kendisine verilen vekalet yetkisini kötüye kullanarak dava konusu 9 nolu bağımsız bölümü ortağı olan diğer davalı ..."a satış suretiyle devrettiğini, davalıların birlikte hareket ettiklerini ileri sürerek davalı ... adına olan kaydın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., davalı ..."dan faizi ile borç para aldığını ve dava konusu daireyi de kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kendisine bırakılan dairelerden biri olduğunu zannederek teminat amaçlı olarak .........."a devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., taşınmazın satış bedelini vekil ............."e ödediğini ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kayıt maliki olmayan davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle, davalı ... hakkındaki davanın da ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 176 ve 178 sayılı parsel malikleri olan davacı ... ile dava dışı ........ ve ............ ile davalı müteahhit ............. arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılacak binada 7 ve 12 nolu bağımsız bölümlerin ......."a, dava konusu 9 nolu bağımsız bölümün ise dava dışı ............"e kalacağının kararlaştırıldığı, ancak yapılan tescil işleminde 9 nolu dairenin davacı adına kaydedildiği ve davacının bu durumu ............ ile aralarında yaptıkları trampa ile açıkladığı, davacının 03.08.2010 tarihinde davalı ..."i vekil tayin ettiği ve davacı adına kayıtlı dava konusu 9 nolu bağımsız bölümün 11.07.2011 tarihinde vekil eliyle diğer davalı ..."a satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde dava dışı ............"e isabet eden dava 357 ada 184 sayılı parseldeki konusu 9 nolu bağımsız bölüm ile kendisine isabet eden başka bir taşınmazı trampa yaptığı ve bu nedenle anılan dairenin adına tescil edildiğini ileri sürerek eldeki davalılara karşı vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği ile eldeki davayı açmış, ............ yargılama sırasında tanık olarak dinlenmiş, ancak davacının ileri sürdüğü trampa hususunun kendisine sorulmamıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, davacı ..."ın dava konusu edilen 9 nolu bağımsız bölümde hak sahibi olduğu belirlenir ise eldeki davada dayanılan vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasının araştırılacağı açıktır.
    Bilindiği üzere, Borçlar Kanununun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar.
    6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.
    Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.
    Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK"nin 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK"de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK"de benzer alanda iş ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.
    Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
    Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK"nin 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.
    Somut olaya gelince; yukarıda değinilen olgular ve ilkeler uyarınca bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hâl böyle olunca, tanık ............"in çağrılarak yeniden dinlenmesi davacının dava dışı ............ ile yaptığını iddia ettiği dava konusu 9 nolu bağımsız bölüme ilişkin trampa sözleşmesi gereğince anılan bağımsız bölümde hak sahibi olduğunun belirlenmesi halinde yukarıda değinilen ilkler uyarınca bir araştırma yapılması, ....... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2912/487 E. - 2013/597 K. sayılı kararınn da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Kabule göre de, eldeki davada davacının talebi tapu iptali ve tescil olup tazminat isteği bulunmadığından kayıt maliki olmayan davalı vekil ............. hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi