Esas No: 2019/4843
Karar No: 2022/683
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4843 Esas 2022/683 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, sahte olarak düzenlenen bir abonelik sözleşmesiyle özel belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılandı. Sanık, suçlamaları reddederek kendisine ait olmadığını ve katılanı tanımadığını savundu. Mahkeme, suçun kanıtlanamadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. Ancak, sanık hakkındaki suçlamaların kanıtlanabilmesi için bilirkişi incelemesi yapılması, HTS raporları getirtilmesi, diğer hatlara ilişkin soruşturmaların akıbetinin araştırılması ve sahtecilik suçuyla elde edilen menfaatin sanığa ait olduğunun tespit edilmesi gerektiğini belirten mahkeme, kararın bozulmasına karar verdi.
Kanun Maddeleri:
- 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesi
- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, 4. ve 5. fıkraları
- TCK'nin 7. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
... isimli iş yerinin sahibi olan sanığın, katılanın bilgisi ve rızası dışında .....numaralı GSM hattına ait abonelik sözleşmesini sahte olarak düzenlemek suretiyle “özel belgede sahtecilik” suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, işletmiş olduğu ... İletişim adlı işyerinde 8 tane sahada çalışan elemanı olduğunu, bunların düzenlemiş oldukları abonelik sözleşmelerine dayanarak hat tahsisi yapıldığını, katılan ...'ı tanımadığını, onunla ilgili hattın kim tarafından nasıl ve hangi sözleşmeye dayanarak açıldığını bilmediğini, kesinlikle sahte belge düzenleyip hat tahsisi yapmadığını, bununla ilgili herhangi bir menfaati olmadığını savunması; abonelik sözleşmesinin ekinde katılana ait nüfus cüzdanı sureti ile elektrik faturasının bulunması; katılanın, bilgisi dışında adına çıkartılan başka hatların da olduğunu beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu sözleşmelerdeki imza ve yazıların sanığa, suç tarihindeki bayi çalışanlarına veya katılana ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, suça konu olan hatta ilişkin HTS raporları getirtilip bu hat ile en çok görüşen kişiler dinlenilerek hattı fiilen kullanan kişi/kişilerin tespiti ile hattın ne şekilde alındığının belirlenmesi; katılanın beyanında geçen diğer hatlara ilişkin soruşturma veya kovuşturmaların akıbetinin araştırılıp bu hatların sanığın iş yerinde düzenlenip düzenlenmediğinin tespit edilmesi, suça konu sözleşmelerin ekinde yer alan nüfus cüzdanı fotokopisi ile elektrik faturası katılana gösterilerek kendisine ait olup olmadığının sorulması, abonelik işlemlerinin sanığın denetimini ortadan kaldıracak şekilde sahte kimlik kullanılarak yapılıp yapılmadığının tespit edilmesinden sonra suçtan elde edilecek menfaatin GSM bayii işleten sanığa ait olduğu da gözetilerek, suçun sübutu halinde; hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanun'un 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri ve TCK'nin 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile özel belgede sahtecilik suçundan beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.