1. Hukuk Dairesi 2014/20048 E. , 2015/14353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVATÜRÜ:TAPU İPTALİ VE TESCİL,TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalılar ..., ..., ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR-
Dava, tapu iptali- tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Davacı, dava dışı ... adına eksik belge ile 2981 ve 2805 Sayılı Yasalara aykırı olarak tahsis işlemi yapılıp, 40016 ada 6 sayılı parselden 201/550 pay tescil edildiğini, bilahare Encümen Kararıyla belediyenin 19 m² ve 56 m² lik paylarının da ..."ye satıldığını, 6 sayılı parselin 7 sayılı parselle tevhidi sonucu oluşan 13 sayılı parselde kat irtifakı tesis edildiğini ve sonra taşınmazın yeni düzenleme ile 61300 ada 5 sayılı parsel olduğunu, ..."nin kendine isabet eden bağımsız bölümleri davalılara satış suretiyle temlik ettiğinden belediyece re"sen iptal işleminin yapılamadığını, ... adına oluşan Kaydın yolsuz tescil olup, davalıların da kötü niyetli olduklarını ileri sürerek, 5 sayılı parselde davalılar adına kayıtlı 276/933 payın iptali ve belediye adına tescilini istemiş, 17.11.2008 tarihli dilekçeyle 2, 7, 8 nolu bağımsız bölümlerin dava tarihinden sonra el değiştirmesi nedeniyle davalılar ..., ... ve ..."e yönelik davasını tazminata dönüştürmüştür.
Davalılar ..., ... ve ..., iddiaların doğru olmadığını, yükleniciye ait bağımsız bölümleri satın aldıklarını ve dairelerinin ... ile ilgisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Davalı ..., belediyenin kendi kusurundan yararlanmaya çalıştığını, hatta Encümen Kararına dayalı olarak usulüne uygun şekilde yapılan satışların dahi iptal konusu yapıldığını, Türk Medeni Kanununun 2, 1023 ve 712.maddelerinin gözetilmesi gerektiğini, iktisabının iyiniyetli olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiş, diğer davalılar davaya yanıt vermemişlerdir.
Davanın kısmen kabulüne ilişkin karar Dairece; “... öncelikle ...’nin arsa payına çekişme konusu bağımsız bölümlerden hangilerinin özgülendiğinin belirlenmesi, tüm dava konusu bağımsız bölümlerin ...’ye isabet ettiğinin saptanması halinde, ...’nin çocukları olan davalılar yönünden ...’nin 201/933 arsa payının yolsuz olduğunu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olup, iyiniyetli olduklarından söz edilemeyeceğinden, ... tarafından onlara temlik edilen 2,7,8 ve 16 nolu bağımsız bölümlere ilişkin olarak davanın ...’nin usulüne uygun edindiği 75/933 pay gözetilerek oranlama yapılmak suretiyle kabulüne karar verilmesi, anılan davalılar dışındaki davalılar bakımından yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle edinimlerinde iyiniyetli olup olmadıklarının araştırılması, iyiniyetli olmadıklarının belirlenmesi halinde aynı şekilde ...’den yolsuz tescille gelen pay yansıtılarak davanın kabulüne hükmolunması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir ...” denilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 2007/344 Esas -2009/269 Karar sayılı karar ile davalılar ..., ... ve ... yönünden verilen karar kesinleştiğinden anılan davalılar bakımından yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına, davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davalılar ..., ..., ... ve ... hakkındaki davanın kısmen kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar ..., ..., ... ve ..."nın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Tarafların öteki temyiz itirazlarına gelince;Dava dışı ..."nin dava konusu 61300 ada 5 sayılı parselde adına kayıtlı 201/933 payın yolsuz olduğu belirlendiğinden davalılar ..., ..., ... ve ... hakkında verilecek tapu iptali ve tescil ve tazminatın 201/933 pay üzerinden hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile 201/276 pay üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.Öte yandan, Dairenin 06.05.2010 tarihli bozma kararı ile; dava dışı ..."nin arsa payına çekişme konusu bağımsız bölümlerden hangisinin özgülendiğinin belirlenmesi ve tüm dava konusu bağımsız bölümlerin ..."ye isabet ettiğinin saptanması halinde davalılar ..., ... ve ... bakımından iyiniyetli olup olmadıkları yönünde araştırma yapılması gerektiğine değinilerek anılan davalılar haklarında araştırma bozması yapıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda hükme esas alınan bilirkişi raporunda ..."ye isabet eden bağımsız bölümlerin sadece dava konusu 2, 7, 8 ve 16 nolu daireler olduğunun belirtilmesi karşısında anılan davalılar bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu davalılar hakkında bozma öncesi verilen kararın kesinleştiğinden bahisle yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiş olması da isabetsizdir. Tarafların temyiz itirazları anılan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.