1. Hukuk Dairesi 2019/4734 E. , 2021/691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinden verilen 19.09.2019 gün ve 211-944 sayılı karar davalılar vekili tarafından (adli yardım talepli olarak) süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, mirasbırakanın sağlığında tüm mirasçılarına taşınmaz devrettiği, davacılara da taşınmaz devirleri yaptığı, mirasbırakanın denkleştirme amacıyla hareket ettiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın davacılar vekili tarafından istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesince, mirasbırakanın tüm mirasçıları kapsayan ve hak dengesini gözeten bir paylaştırma yapmadığı, davalı ...’ye yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalı ...’nin de Döndü’nün gelini olması nedeniyle ilk temlikin muvazaalı olduğunu bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda olduğundan iyi niyetli sayılmayacağı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından süresinde adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK’nin 334. ila 340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabilir ve HMK’nin 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir.
Eldeki davada, adli yardım yönünden yasal şartların oluştuğu görülmekle davalıların adli yardım talebinin kabulüne karar verilip, işin esasının incelenmesine geçildi.6100 sayılı HMK"nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş aynı maddenin 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar " hükmüne yer verilmiş, 2019 yılı itibarıyla HMK." nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 58.800.00-TL. olarak uygulanmaya başlamıştır.
Somut olayda, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Bu durumda her bir davacının dava ettiği miras payının dava tarihindeki değerinin, dava değeri olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır. Hâl böyle olunca, 26.05.2015 tarihinde 25.000,00 TL dava değeri gösterilmek suretiyle ve nispi peşin harç yatırılarak eldeki davanın açıldığı ve yargılama sırasında dava konusu taşınmazların toplam değerinin 395.574,28 TL, davacıların her birinin 3/28’er miras payına isabet eden değerin ise 42.382,95 TL olarak saptandığı, davacıların yargılama sırasında 127.148,88 TL değer üzerinden harcı ikmal ettikleri, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakla dava değerinin her bir davacı açısından ayrı ayrı 42.382,95 TL olduğu görülmektedir. Bu durumda, hükmü temyiz eden davalılar yönünden her bir davacı açısından dava değerinin 2019 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 58.800,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davalıların temyiz dilekçelerinin değerden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.