21. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1111 Karar No: 2019/1433 Karar Tarihi: 28.02.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/1111 Esas 2019/1433 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2018/1111 E. , 2019/1433 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. KARAR 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalı yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, 11.288,09 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."e ödenmesine, davacı ..."in maddi tazminat talebinin reddine, 7.500,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlık manevi zararın bölünüp bölünemeyeceği noktasındadır. Gerçekten, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K"nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.Davalının kaza sonrasında yaptığı ödemeleri 25/11/2011 tarihli, adi yazılı ve davacıların imza ve parmak izlerini de içeren ibraname ile işverenden, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat olarak 30.000,00 TL. alarak ve davalıyı ibra ettikleri açıktır. Birçok Yargıtay kararında vurgulandığı üzere alacaklının alacak hakkından vazgeçmesini ve bu suretle borçlunun borçtan kurtulmasını kapsayan akde “ibra” denir. İbranamenin işçiye yapılmış olan ödeme ile sınırlı olarak bağlayıcılığı asıldır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürülüğe girmesinden önce imzalanan ibraneme geçerli bir ibraname olup davacılar ibraname ile manevi tazminat ödendiği anlaşılmakla mahkemece manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, manevi tazminatın bölünemeyeceği kuralına aykırı olarak manevi tazminatlaraa hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.