Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/13645 Esas 2017/895 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/13645
Karar No: 2017/895
Karar Tarihi: 11.04.2017

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/13645 Esas 2017/895 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2015/13645 E.  ,  2017/895 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "27.04.2011, 30.04.2011, 29.05.2011" yerine " 27.04.2011, 29.05.2011" yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
    Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince;
    Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 28.04.2015 tarih, 2014/462 esas ve 2015/135 sayılı kararında da belirtildiği üzere, CMK"nın 139. maddesinin 4 ve 5. fıkralarındaki açık hükümler karşısında; gizli soruşturmacının ancak suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan suç) ve suç işlemek için kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmeleri şartıyla sadece aynı maddenin yedinci fıkrasında sayılan suçlar için görevlendirilebileceği, olayımızda ise sanıkların eylemlerinin örgüt faaliyeti kapsamında olmayıp bireysel olarak uyuşturucu madde satma niteliğinde olduğu, ancak kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda ve genel görevi kapsamında, suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmek amacıyla kimliklerini gizleyerek alıcı rolüne girip sanıklardan uyuşturucu madde almalarının mümkün olduğu, bu şekilde faaliyette bulunan kolluk görevlilerini kimliğini gizleyen alıcı görevli olarak kabul etmek gerektiği ve elde edilen delillerin hukuka uygun bulunduğu kabul edilmiştir.
    Somut olaya gelince; asıl amaçları uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak olmayıp suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibaret olan kolluk görevlilerin sanıktan ilk defa uyuşturucu madde almaları üzerine "uyuşturucu maddeyi satışa arz etme" suçunun ve failinin belirlendiği, delillerinin elde edildiği, ancak böyle bir durumda gerçek anlamda bir alım-satım ilişkisinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla ilk alımdan sonra kolluk görevlilerinin sanıktan yeniden uyuşturucu madde almaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin delil elde etme faaliyeti kapsamında olduğu ve TCK"nın 43. maddesi anlamında ayrı bir suç oluşturmayacağı gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayini,
    b-Sanık yönünden yapılan 2-a nolu paragraftaki bozma sebebine göre; sanık müdafiinin lehe kanun hükümlerinin uygulanması talebi bulunmasına karşın, daha önce hapis cezasına mahkum olmayan ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmayan sanık hakkında TCK"nın 51. ve CMK"nın 231. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 11.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    F.K








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.