Esas No: 2019/2095
Karar No: 2022/647
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2095 Esas 2022/647 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/2095 E. , 2022/647 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahkeme tarafından 5271 sayılı CMK'nin 232/6. maddesi uyarınca başvurulması olanaklı yasa yolunun, süresinin, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi zorunlu olup; karar tarihinde başka suçtan hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunan sanığa cezaevi idaresi aracılığı ile hükmün temyiz edilebileceği açıklamasına yer verilmediği ve temyiz süresinin de tefhim ile başlayacağı belirtildiğinden temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Hüküm tarihinde, davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresi dışında Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı takdirinin hakime ait olduğu nazara alındığında; suça konu belge aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazılmadan, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı kararda tartışılmadan hüküm kurulması,
b- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarihli ve 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
c- Adli emanetin 2013/31 sırasında kayıtlı suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi yasaya aykırı,
d- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.