Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12362
Karar No: 2015/14338
Karar Tarihi: 09.12.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/12362 Esas 2015/14338 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/12362 E.  ,  2015/14338 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVATÜRÜ: ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilerek Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    KARAR-
    Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı ıslah ettiği dava dilekçesinde, 104 ada 43 parsel, 111 ada 5 ve 20 sayılı parseller ile 438 parsel sayılı taşınmazlarda davalı ve dava dışı iki kardeşi ile birlikte müştereken ve iştiraken malik olduklarını, ancak bu taşınmazları davalının kullandığını, davalının kendisine 2008 yılı için 3.500,00TL, 2010 yılı için 4.500,00TL fındık bedeli verdiğini, bu bedelin payından az olduğu gibi diğer yıllar için de hiçbir bedel vermediğini ileri sürerek 2007 yılı 1 Eylül"ünden itibaren 2007-2010 yılları (2010 yılı dahil)için 15.197,31TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, 1995 yılından itibaren taşınmazların yarıcı tarafından işlenmekte olup mahsulün yarısının yarıcı tarafından alındığını, söz konusu dönemlere ilişkin hasılatın davacıya elden ödendiğini, bu ödemelere ilişkin tanıkları bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazların nitelikleri nazara alındığında intifadan men şartının aranmayacağı, bilirkişi raporlarının yasal, bilimsel, gerekçeli, konunun izlenmesine ve denetlenmesine elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 104 ada 43 parsel sayılı fındık bahçesi vasıflı taşınmazın 09.12.2006"da tesis kadastrosu ile verasette iştiraken davacı, davalı ve dava dışı kardeşleri ... ve ... adlarına kayıtlı olduğu, 438 parsel sayılı fındık bahçesi vasıflı taşınmazda intikal ve pay temliki yoluyla davacı, davalı ve kardeşleri ..."ün müştereken malik oldukları, 111 ada 5 ve 20 parsel sayılı fındık bahçesi vasıflı taşınmazların 12.06.2007 tarihinde tesis kadastrosu ile davacı, davalı ve diğer kardeşleri adına 1/4"er paylarla tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay HGK."nun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı) Öte yandan, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
    25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olaya gelince; yukarıda belirlenen esaslar birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazlar doğal ürün veren yerlerden olup intifadan men şartı aranmaksızın davacının payı oranında ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, gerek tarafların kardeşleri ... ve ..."ın gerekse diğer tanıkların beyanlarına göre, davalının taşınmazları yarıcıya vermek suretiyle tasarruf ettiği sabittir. Öyle ise, öncelikle taşınmazlardan elde edilecek brüt gelirin belirlenmesi, elde edilen bu gelirden üretim masrafları düşüldükten sonra elde edilen gelir ikiye bölünerek öncelikle maliklere ve yarıcıya düşen gelirin saptanması, maliklere kalan bölüm üzerinden davacının taşınmazlardaki payı oranında davacıya verilmesi gereken ecrimisilin belirlenmesi, ondan sonra da davalının 2008 ve 2010 yıllarında davacıya yaptığı ödemelerin mahsup edilerek davacının hak kazanacağı ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi