12. Hukuk Dairesi 2017/3098 E. , 2017/12930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 06/03/2017 tarih, 2016/12434 Esas - 2017/3263 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlunun murisi aleyhine 28/06/2006 tarihinde kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği ve takibin kesinleşmesinden sonra borçlu mirasçının takip talebinde istenilen temerrüt faiz oranının çok yüksek olduğunu belirterek kapak hesabına yaptığı itirazın reddine ilişkin icra müdürlüğü kararına karşı icra mahkemesine şikayette bulunduğu, mahkemece yaptırılan ve hükme esas alınan rapora göre takip tarihi olan 28/06/2006 tarihinden bakiye borç hesap tarihi olan 18/09/2015 tarihine kadar TBK"nun 120. maddesinin uygulanarak %18 faiz oranı üzerinden işlemiş faiz miktarının yapılan hesapta işlemiş faiz tutarının 32.473,86 TL olduğunun hesaplandığından mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 88. maddesindeki; “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde; "Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır" denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde aynen “Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; uyuşmazlığın çözümü bakımından takip tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden takiplerde de uygulanması gereken hükümleri içeren 6098 sayılı TBK 88 ve 120. maddelerinin ve 6101 sayılı yürürlük Kanunu"nun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
TBK"nun 88 ve 120. maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığının kabulü gerekir. O halde faize ilişkin TBK"nun 88 ve 120. maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; TBK.nda "temerrüt faizi" başlıklı 120. maddedeki düzenlemeye göre, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmış ise, sözleşme ile kararlaştırılan yıllık temerrüt faiz oranının, 120. maddenin birinci fıkrası uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.
Somut olayda; takibin 13/11/2004 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı olarak başlatıldığı, takip talebi ve ödeme emrinde 19.545,79 TL asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık % 85 temerrüt faizi ile tahsilinin istenildiği, borçlu tarafından takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranına yönelik herhangi bir şikayet ve itirazda bulunulmadığı ve takibin mevcut hali ile kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, dosya borcunun hesaplanmasında, takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranının, takip tarihi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihi arasında takipte kesinleşen faiz oranı olan yıllık % 85 oranının uygulanmasına, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ise aynı yasanın 120. maddesi dikkate alınarak belirlenecek temerrüt faiz oranının uygulanması gerektiğinden, yeniden bilirkişi raporu alınarak dosya borcunun tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan yasa hükümleri göz ardı edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Bu durumda, mahkemece istemin kısmen kabulüne dair verilen 03/03/2016 tarih ve 2015/664 Esas - 2016/156 Karar sayılı kararın bozulması gerekirken, Dairemizce maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06/03/2017 tarih ve 2016/12434 E. - 2017/3263 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.