12. Ceza Dairesi 2015/16387 E. , 2017/10644 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içerisinde kalan, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığının 11/06/1977 tarih, 9917 sayılı ve 14/07/1978 tarih, 10538 sayılı kararları ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 02/06/2006 tarih ve 349 sayılı kararı ile de tescilinin devamına ve koruma grubunun II olarak belirlenmesine karar verilen taşınmazın, 25/07/2007 tarihi itibariyle maliki olduğu, suça konu taşınmaza ilişkin rölövenin değerlendirilmesi istemli başvuru üzerine Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca yerinde yapılan incelemede, binanın bodrum kat + 4 normal kat + 1 çatı katından meydana geldiğinin, malzeme analiz raporunda yapının beden duvarları ile bazı iç duvarlarının tuğla kagir olarak inşa edildiğinin, döşemelerin betonarme olduğunun, rölöve raporunda ise pencere ve kapı doğramalarının muhdes nitelik taşıdığı, ancak doğrama ölçülerinin özgün olduğu hususlarının belirtildiğinin, 1. kat cephesinin üst katlarda iki pencere doğraması diziliminden farklı olarak camekanlaştırıldığının, yapının iç yapısının genel olarak yenilenmiş olduğunun, muhdes yer ve duvar kaplamaları ile muhdes doğramaların uygulandığının, bodrum kat ve zemin katın dükkan olarak, diğer katların ise hostel işlevinde kullanıldığının tespit edildiği, sanığın soruşturma aşamasında kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, Beyoğlu Belediyesinin Beyoğlu"nu güzelleştirme kampanyası çerçevesinde maliki olduğu binanın boyama işlemini yaptırdığını beyan etmesine karşılık kovuşturma aşamasındaki savunmasında, söz konusu taşınmazı 2007 yılında mevcut hali ile satın alıp herhangi bir tadilat yapmadığını söylediği, taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olarak tesciline dair 14/07/1978 tarih ve 10538 sayılı kurul kararının, 11/05/1982 tarih ve 17691 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olup, buna ilişkin belgelerin dosya içerisinde bulunduğu, dolayısıyla, taşınmazın niteliğinin sanık tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla;
Kentsel sit alanı içerisindeki tescilli taşınmaza ilişkin olarak Beyoğlu Belediye Başkanlığında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında ve İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünde mevcut tüm bilgi, belge, proje ve fotoğraflar getirtilip, fen, inşaat ve sanat tarihi alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde keşif yapılması, 11/10/2013 tarihli kurul uzman raporunda açıklanan müdahaleler yerinde tek tek tespit edilip, niteliklerinin (basit - esaslı), kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, paslanma ve karbonlaşma gibi teknik verilerin yanı sıra, taşınmazın eski halini yansıtan fotoğraflar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle ayrı ayrı yapılış zamanlarının, suça konu müdahaleler nedeniyle tescilli kültür varlığının zarar görüp görmediğinin, özgün yapısını kaybedip kaybetmediğinin ve ayrıca taşınmazın son halinin, mevcudiyeti saptanan kurul onaylı projelere uygun olup olmadığının tereddütsüz şekilde belirlenmesi, sanığın aşamalardaki savunmalarının da göz önünde bulundurulması, böylece, suçun unsurları bütünüyle ortaya konulduktan sonra ulaşılacak kanaate göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve 6498 sayılı Kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi kanuna aykırı,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “25/12/2013” şeklinde gösterilmesi,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.