12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/21223 Karar No: 2017/12904 Karar Tarihi: 24.10.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/21223 Esas 2017/12904 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/21223 E. , 2017/12904 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, düzenleyen borçlu şirket ile şirket temsilcisi aval verenin icra mahkemesine başvurularında; imzanın yetkili kişiye ait olmadığını ileri sürerek imzaya itiraz ettikleri, mahkemece, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve alacaklı aleyhine %20 kötüniyet tazminatı ile %10 para cezasına hükmedildiği, kararın alacaklı vekilince temyiz edildiği görülmektedir. İİK"nun 170/3. maddesinde; "İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur....", aynı maddenin son fıkrasında da "...İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10"u oranında para cezasına mahkum eder..." hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda, imzaya itiraz üzerine icra mahkemesince grafoloji uzmanı bilirkişiden alınan 02.09.2015 tarihli raporda; ".... ... eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı"nın belirtildiği, alacaklı vekilinin rapora itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan 17.12.2015 tarihli raporda, ".. imzaların ..."ın eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği.." nin belirtilmesi üzerine, üçlü bilirkişi heyetinden alınan 24.03.2016 tarihli raporda ise; ".. imzaların ..."ın elinden çıktığının beyanı mümkün görülememiştir" şeklinde görüş bildirildiği, dolayısıyla imzaların borçluya ait olup olmadığı hususunda kesin bir tesbite gidilemediği anlaşılmıştır. Mahkemece, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve alacaklının, asıl alacak miktarının %20"si oranında kötüniyet tazminatı ve %10"u oranında para cezası ile mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; imzanın borçluya aidiyetinin tespit edilememesi nedeniyle, İİK"nun 170/3. maddesine aykırı olarak alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05/05/2016 tarih ve 2015/196 E. - 2016/337 K. sayılı kararının hüküm bölümünün tazminatla ilgili 2. paragrafının ve para cezası ile ilgili 3. paragrafının tamamen silinerek karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.