22. Hukuk Dairesi 2016/306 E. , 2016/2310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş koşullarında esaslı değişiklik içeren genelge hükümlerini kabul etmemesi sebebi ile iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli sebep olmadan feshedildiğini, genelge uyarınca ikale sözleşmesi imzalanması için dayatma yapıldığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının genelge doğrultusunda ikale sözleşmesini imzalamamakla işindeki esaslı değişikliği de kabul etmediğini, feshin geçerli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dairemizce davanın kabulüne dair verilen karar, davalı bankanın söz konusu genelgenin yayımlanmasından önce ve sonrasına ilişkin bankanın tüm şubelerini kapsayacak şekilde ... kayıtları ile davalı işyeri kayıtları üzerinde davalı işyeri merkezinde özellikle işletmenin faaliyet alanı, iş organizasyonu, insan kaynakları ve bankacılıkta uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yaptırılmak suretiyle işletmesel kararın tutarlı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığı, davacı ile eşit puana sahip aynı işi yapan çalışanların halen bankada çalışıp çalışmadığı, fesihten sonra davalı banka tarafından işletmesel karara aykırı şekilde personel alınıp alınmadığı hususlarının araştırılmasına yönelik olarak bozulmuştur.
Dosya içeriğinden, davacının iş sözleşmesinin, 31.07.2012 tarihinde, yönetim kurulu kararı ile kabul edilen genelge hükümlerine göre, belli yaş ve hizmeti dolduranlara anlaşma ile sözleşmenin sonlandırılması için teklif sunulduğu, ikale teklifinin kabul edilmemesi üzerine 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesi ve aynı Kanun"un 18. maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda, genelge kapsamında uygulanan ikale sözleşmesi sürecinin, müşteri memnuniyetini arttırmaya, personelin yaş ortalamasını gençleştirmeye yönelik alınan işletmesel karar olduğu, bu kararın istikrarlı şekilde ve davacı ile benzer unvanlı tüm personeli kapsayacak şekilde uygulandığı, bu nedenle davalı bankanın ikale sözleşmesini imzalamayarak işyerinin işletmesel kararını kabul etmeyen davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiği belirtilmiştir.
Emsal işçiler tarafından açılan işe iade davalarında, banka personelini gençleştirmenin verimliliği artıracağı kararının, genel ve soyut bir karar olduğu, genel bir niyeti açılayan kararın yanında davacı personelin işten çıkartılmasının bankanın verimliliğini artıracağının ve yine davacının yerine alınacak personelin davacıdan daha verimli olduğunun ya da olacağının açık olarak belirtilmesinin zorunlu olduğu, personeli işten çıkarmanın iş verimini artırabileceği ihtimaline göre; herhangi bir personelin iş akdinin feshedilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, yapısal değişiklik savunması doğrultusunda işverence kademeli işçi azaltılması yoluna başvurulmadığı gibi tek taraflı hazırlanan ikale sözleşmeleri imzalatılmak suretiyle işçi sayısında azaltıma gidilmek istendiği, lakin bu durumun işletmesel karar sonrasında yeni işçi almaya dair işveren tutumuyla da bağdaşmadığı, davacının iş akdinin feshini gerektirecek nitelikte davalı bankanın çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik yapılmadığı, davalı işverence iş kollarında yapılan işletmesel değişikliğin davacının iş akdinin feshini gerektirmeyeceği, kaldı ki davacının iş akdinin feshini gerektirir başkaca geçerli bir sebebin bulunduğu da ispat edilememiş olduğu gerekçeleriyle feshin geçersizliğine hükmedilmiş ve emsal nitelikteki bu kararlar Yargıtay denetiminden geçerek onanmıştır. (Dairemiz 27.10.2015 tarih 2015/28676 Esas 2015/29698 Karar, 9.HD. 06.11.2014 tarih 2014/15396 Esas 2014/32944 Karar, 7.HD. 12.05.2015 tarih 2015/2200 Esas 2015/8557 Karar) Davalı işverence geçerli fesih sebebinin ispatlanamamasına göre, davanın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç:
Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davalı işveren nezdinde İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin beş aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 431,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 28.01.2016 tarihinde karar verildi.