17. Ceza Dairesi 2015/13573 E. , 2016/5357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın, katılanın sorumluluğundaki işyerine kapı kilidini kırarak içeriye girip 6136 sayılı Kanun kapsamındaki 7.65 çapında tabancayı almak suretiyle hırsızlık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında; zamanaşımı içerisinde 6136 sayılı Kanun"un 13/1. maddesindeki ruhsatsız silah bulundurma suçundan işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
I-Sanık ... hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları nedeniyle verilen hükümlere yönelik O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
07.09.2012 tarihinde verilen kararı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 310/3. maddesinde öngörülen yasal bir aylık temyiz süresinden sonra 11.10.2012 tarihinde temyiz eden O yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz talebinin aynı Kanun"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE;
II-Sanık ... hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları nedeniyle verilen hükümlere yönelik sanık tarafından yapılan temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın mükerrirliğine esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.01.2008 gün ve 2007/155-2008/4 sayılı mahkumiyet hükmünde, yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesinin uygulanmış olması karşısında; anılan TCK’nın 58.maddesinin 5.fıkrası gereğince, aynı maddenin 6 ve 7. fıkralarının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-Kasten işlemiş olduğu suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi altsoyu üzerindeki
velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve T.C. ... Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından tekerrür uygulanmasına ve T.C. ... Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" çıkartılması yerine, “TCK"nın 53. maddesinin ... Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek, TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümleleri eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.