2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/27968 Esas 2018/1994 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/27968
Karar No: 2018/1994
Karar Tarihi: 26.02.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/27968 Esas 2018/1994 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İcra Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, borçlu şirkete icra emri tebligatının şirket vekiline yapılmış olması sebebiyle sanık beraat etmiştir. Ancak, kararda hükme katılan hakimlerin isimlerinin belirtilmemesi ve şikayet olunanın asıl borçlu olmasına rağmen vekiline tebligat yapılmasının cezai sorumluluk bakımından hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle beraat edilmesi hatalı bulunmuştur. Bu sebeple karar bozularak mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 232/2-b bendi
- 5271 sayılı CMK'nın 4. ve 5. fıkraları
- İİK'nın 331. maddesi
- İİK'nın 337/a maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi

19. Ceza Dairesi 2015/27968 E. , 2018/1994 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-5271 sayılı CMK’nın 232/2-b bendinde hükme katılan hakimin adı ve soyadının yazılacağının, aynı maddenin 4. ve 5. fıkralarında ise karar ve hükümlerin bunlara katılan hâkimler tarafından imzalanacağı ve hakimlerden biri hükmü imza edemeyecek hâle gelirse, bunun nedeni mahkeme başkanı veya hükümde bulunan hâkimlerin en kıdemlisi tarafından hükmün altına yazılacağı hususu düzenlenmiş olmakla, kısa ve gerekçeli kararda isimleri bulunan hakimlerin farklı olmasına karşın nedeninin gerekçeli kararda belirtilmemesi,
2-İcra emrinin 09/03/2013 tarihinde borçlu şirketin vekiline tebliğ edildiği anlaşılmakla, ilamlı icra takibinde hukuki sonuç doğurması bakımından ilamda yazan borçlu vekiline tebligat yapılması yasal ise de ceza hukuku bakımından cezaların şahsiliği prensibinin bir gereği olarak, şikayet olunan asıl borçluya değil de borçlu vekiline icra emri tebligatının, cezai sorumluluk bakımından hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi gerekirken şikayetçi vekilinin 03/06/2013 tarihli şikayet dilekçesinde sanığın İİK’nın 331. maddesinden cezalandırılması talep edildiği gözetilmeksizin aynı Kanun"un 337/a maddesine ilişkin gerekçe ile yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.