Tebliğname No : 2 - 2008/103976
MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2007
NUMARASI : 2007/435 (E) ve 2007/886 (K)
SUÇ : Hakaret


Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen kararın, yurt dışında bulunduğu sırada Tebligat Kanunun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş olmasına göre, temyiz inceleme isteminin eski hale getirme niteliğinde olduğu ve süreyi geçirmiş bulunmasının da haklı bir nedene dayandığı anlaşılmakla, temyizin öğrenme üzerine yapıldığı kabul edilip, temyiz isteminin reddine dair 14/12/2007 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmek suretiyle, 16/10/2007 tarihli hükme ilişkin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede,
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CYY.nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı ‘kasıtlı bir suçtan mahkum olmama’ nesnel koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenmiştir.
Olayın üzerinden uzun sürenin geçmiş olması nazara alındığında, bilgi sahibi olan kişilerin bulunmasındaki zorluğun yanında sonuca da etkili olmayacağından, tebliğnamedeki olayın geçtiği yerde bulunan kişilerin belirlenerek dinlenilmesine yönelik düşünceye iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
1-Olayın görgü tanığı olan E.. A..’nın dinlenmesinden sanığın rızası alınmadan vazgeçilmek suretiyle, 5271 sayılı CMK.nun 206/3.maddesine aykırı davranılması,
2-Sanığın savunmasında, Emniyet Biriminde görevli polis memurlarınca kendisi restoranda iken, bütün müşterilerin kimliklerinin incelenmek üzere alınmasından sonra yarım saat veya 45 dakikalık bir süre geçmesine rağmen, iade edilmemesi üzerine ailesinin kendisini istasyonda beklediğini belirterek kimliğini istemesine karşın, kimliğinin verilmediğini beyan etmesine göre, bu hususun sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirip gerektirmeyeceğinin karar yerinde tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 13/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.