Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/536
Karar No: 2017/6690
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/536 Esas 2017/6690 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/536 E.  ,  2017/6690 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan davacının dini nikahlı eşi..."nun öldüğünü, davacının ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 01.10.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 213.598,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, ölene resmi evlilik akdi ile bağlı olmayan davacının tazminat talep edemeyeceğini, ölenin resmi evliliği bulunduğundan, davacının tazminat talep etmesinin, o evlilikteki eşin haklarını zayi edeceğini ve bu nedenle dinlenemeyeceğini, desteğin sigortalı araçta yolcu olduğunu ve hatır için taşındığından tazminattan indirim yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazada kusuru olmadığından tazminat sorumlulukları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 213.598,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; tazminatın 20.000,00 TL"lik kısmına dava tarihinden, bakiye kısmına ıslah tarihi olan 01.10.2014 tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının ölen eşinden fiilen destek aldığının kabulünde ve davacı dışında destek tazminatı talep hakkı olan kimse bulunmadığının kabulünde
    bir usulsüzlük bulunmamasına; desteğin, sigortalı araçta hatır için değil, çalıştığı işyerinin işinin görülmesi amacıyla bulunduğu dosya kapsamıyla sabit olduğundan, tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmayışının yerinde olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Destekten yoksun kalma zararının hesabında vefat edenin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa kalan sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu; destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulü gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
    Somut olayda; hükme esas alınan 30.09.2014 tarihli bilirkişi raporunda, ölüm tarihinde 49 yaşında olan desteğin bakiye ömür süresi 23 yıl olarak kabul edilmiş ve bu sürenin tamamı için ... dahil edilmiş asgari ücretin 1,58 katı gelir üzerinden hesaplama yapılmıştır. Yukarıda ifade olunduğu üzere, tazminatın aktif dönem- pasif dönem ayrımı yapılarak hesaplanmayışı doğru olmadığı gibi; pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı yönündeki yerleşik uygulamalar gözetildiğinde; esas alınan raporun hatalı hesaplamalar içerdiği açıktır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı eşin evlenme ihtimali bulunup bulunmadığı ve bu nedenle tazminatta indirim yapılması gerekip gerekmeyeceği konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı da görülmektedir. Davacı eş, 1972 doğumlu olup olay tarihinde 41 yaşındadır ve.. Evlenme Tablosu"na göre % 2 evlenme olasılığı bulunmaktadır. Bu duruma göre... Tablosu ile belirlenen kriterler göz önünde bulundurularak, yeniden evlenme ihtimali bulunan davacı eş yönünden, hesaplanan tazminattan indirim yapılmayışı da hatalıdır.
    Bu durumda mahkemece; yukarıda ifade olunan hususlar göz önünde bulundurularak, desteğin 60 yaşından sonra pasif devrede olacağı ve Dairemiz yerleşik uygulamaları gereği,... dahil edilmemiş asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul
    edilerek tazminat hesabı yapılması; hesaplanacak tazminattan, davacı eşin olay tarihindeki yaşına göre ... Tablosu kapsamında belirlenecek evlenme ihtimali oranında indirim yapılmasıyla tazminatın hesaplanması konularında, bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi