11. Hukuk Dairesi 2015/1053 E. , 2015/2687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/02/2014 tarih ve 2011/333-2014/101 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin resmi ortaklarının dava dışı ... ve ... olup, ..."nın 70 yaşında bir yıldır huzur evinde yaşayan, okuma yazması olmayan %85 özürlü bir kişi olduğunu, şirket müdürü olan ..."in iş bulma vaadiyle ..."ya noterde bir takım evraklar imzalattırdığını, davalılara verdiği muvazaalı vekaletname ile davalıların şirketin banka hesaplarından toplam 1.190.573,00TL çektiklerini, davalıların şirketin gizli ortakları olduğunu, 6183 sayılı Kanun 35. maddesi gereğince kamu alacağının davalılardan tahsili için davalıların şirketin gizli ortağı olduklarının tespiti gerektiğini ileri sürerek, davalıların şirketin ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., şirket ortaklarından ..."nın özürlü olduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, vekaletname ile ..."in talimatıyla bankadan 466.900,00TL para çekilip borçlu olduğu kişilere verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, şirketin %50 ortağı görünen dava dışı ..."nın yaşlı ve %85 özürlü bir kişi olup şirket işleriyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, şirket yetkilisi olarak görünen ..."in şirket adına davalılara verdiği vekaletnameler uyarınca anılan kişilerin şirketin banka hesaplarından yüklü miktarda para çektikleri, şirketi borçlandırıp bu borçları ödemedikleri, davalıların davalı şirketin nam ve hesabına vekalet ilişkisi çerçevesinde hareket ettikleri hususunu şirket kayıt ve defterleriyle doğrulayamadıkları, tahsil edilen bedellerin nereye harcandığının şirket kayıtlarından anlaşılamadığı, davalıların bu hususu açıklayamadıkları gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalıların davalı şirketin gizli ortakları olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı gerçek kişilerin davalı şirketin gizli ortağı olduklarının tespiti istemine ilişkindir. Mevzuatımızda sermaye şirketlerinde gizli ortaklık kavramı kabul edilmiş değildir. Şirket işlemleri ve bu arada VUK ve 6183 sayılı yasalar çerçevesinde muhatap olunacak kişiler şirketin kayıtlı ortaklarıdır. Somut dava bakımından, davalı gerçek kişilerin davacı şirketin ortağı olmadıkları açıktır. Ancak şirket nam ve hesabına yapmış oldukları iş ve işlemleri dava dışı şirket ortağı olan şirket müdüründen aldıkları vekaletname ile tesis ettikleri sabit olup, davacı idarenin zararına yol açmış olmaları halinde kendileri hakkında eda istemli bir dava açılması muhtemel olduğundan, dinlenebilirliği bulunmayan davanın reddi gerekirken yüzeysel bilirkişi raporu benimsenerek yasal dayanağı bulunmayacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.