23. Ceza Dairesi 2015/6357 E. , 2016/2850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 62, 50/1-a, 52/2, 52/4 maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezası ve 10.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinden önce katılan ..."nün emekli olabilmek için ..."ya 16.500 TL para yatırdığı, sonrasında kendilerini mali müşavir olarak tanıtan sanıklarla tanıştığı, sanıkların fazla para yatırıldığını, bu parayı geri alıp emeklilik işlemlerini halledebileceklerini söyledikleri, bunun üzerine katılan ..."nün oğlu olan katılan ..."nün işlemler için sanık ..."e farklı tarihlerde 1.233 TL ve 1.300 TL, diğer sanık ..."e ise 100 TL para gönderdiği, sonrasında sanık ..."in katılan ..."yü arayarak işlemler için vekaletnameye ihtiyaç olduğunu belirtmesi üzerine katılan ..."nün vekaletname çıkararak sanık ..."e gönderdiği, sanık ..."in de bu vekaletnameye dayanarak katılanın fazla yatırdığı 12.863,44 TL parayı bankadan çektiği ve katılana iade etmediği, bu suretle sanıkların hile ile katılanları ikna ederek menfaat elde etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıkların, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılanlara karşı aynı suçu birden fazla işlemeleri nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 600 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “600 gün”, “500 gün” ve “10.000 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.