Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/14824
Karar No: 2022/350
Karar Tarihi: 13.01.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14824 Esas 2022/350 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/14824 E.  ,  2022/350 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2018 tarihli ve 2016/656 esas, 2018/185 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 22/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A- Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 10/03/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2016 tarihli ve 2016/61280 soruşturma, 2016/43772 esas, 2016/36756 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    2- İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 27/04/2018 tarihli ve 2016/656 esas, 2018/185 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın TCK’nın 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 30/05/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    3- Dosya arasında bulunan İstanbul Anadolu 1. Çocuk Mahkemesinin 2019/121 esas ve 2019/331 karar sayılı dosyasının incelenmesinde:
    a-) Sanığın 09/11/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 19/02/2014 tarihli ve 2013/148060 soruşturma, 2014/11545 esas, 2014/730 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 31/3. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 1. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    b-) Yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 1. Çocuk Mahkemesinin 15/10/2014 tarihli ve 2014/152 esas, 2014/733 sayılı kararı ile 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 03/11/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    c-) Denetim süresi içerisinde 03/06/2017 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinin Burhaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/04/2018 tarihli ve 2017/1167 esas, 2018/446 sayılı kararı ile ihbar edilmesi üzerine; İstanbul Anadolu 1. Çocuk Mahkemesinin 09/04/2019 tarihli ve 2019/121 esas, 2019/331 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine;
    d-) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 25/12/2019 tarihli ve 2019/1763 esas, 2019/2995 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine, İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/656 esas sayılı dosyasına konu eylemin, 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince zorunlu olarak verilmesi gereken hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olduğu, ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı gerekçesiyle İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/656 esas sayılı kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için ihbarda bulunulmasına karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B- Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun'un 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine dair İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2018 tarihli ve 2016/656 esas, 2018/185 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, sanığın evvelce 09/11/2013 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak eyleminden dolayı İstanbul Anadolu 1. Çocuk Mahkemesinin 15/10/2014 tarihli ve 2014/152 esas, 2014/733 sayılı kararıyla mahkumiyetine ve bu karar hakkında 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile eklenen geçici 7/2. maddesi yollaması ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 03/11/2014 tarihinde kesinleştiği, ancak denetim süresi içerisinde adı geçen sanığın incelemeye konu 10/03/2016 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu işlediğinden bahisle sanık hakkında İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2019 tarihli ve 2019/121 esas, 2019/331 sayılı kararıyla mahkumiyetine karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesinde yer alan, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın 10/03/2016 tarihindeki eylemin 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi kapsamında verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresinde işlenmesinden dolayı ilk suçun ihlali niteliğinde olduğu ve ayrı bir yargılama konusu yapılamayacağı gözetilerek ikinci suçtan dolayı açılan kamu davasında ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren İstanbul Anadolu 1. Çocuk Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, her iki suça ilişkin birlikte inceleme yapılarak delillerin değerlendirilmesi, ikinci suç bakımından mahkumiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiğinin tespiti halinde bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2018 tarihli ve 2016/656 esas, 2018/185 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C- Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanık ...'ın, 10/03/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2018 tarihli ve 2016/656 esas, 2018/185 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.
    1- 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;
    Somut olayda; sanığın daha önceden 09/11/2013 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı İstanbul Anadolu 1. Çocuk Mahkemesinin 15/10/2014 tarihli ve 2014/152 esas, 2014/733 sayılı kararıyla mahkûmiyetine ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi yollaması ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 03/11/2014 tarihinde kesinleştiği, sanığın 10/03/2016 tarihli eyleminin 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 10/03/2016 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması kanuna aykırı olduğundan,
    Sanığın 10/03/2016 tarihli eylemini, İstanbul Anadolu 1. Çocuk Mahkemesince zorunlu olarak verilen ve 03/11/2014 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 3 yıllık denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
    2- Kabule göre de;
    a-) 5237 Türk Ceza Kanununun 51/3. maddesinde ''Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.'' şeklinde yer alan düzenleme gereğince, cezası ertelenen sanık hakkında mahkemesince en az “1 yıl 8 ay” denetim süresi belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, denetim süresinin “1 yıl” olarak belirlenmesi,
    b-) Anayasanın Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40. maddesindeki düzenleme ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup kararda başvurulacak “istinaf” kanun yolunun hatalı şekilde “itiraz” olarak gösterilmesi de, kanuna aykırıdır.
    Sonuç olarak; yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklandığı üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme kararı” verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
    D- Karar:
    Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince, açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince “düşme kararı” verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi kısmen değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2018 tarihli ve 2016/656 esas, 2018/185 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
    13/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi