12. Ceza Dairesi 2017/1969 E. , 2017/10601 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile TCK"nın 179/3 delaletiyle 179/2, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargılama sonucunda 16/12/2010 tarihli karar ile sanığın TCK"nın 179/3-2,62. ve 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 11/01/2011 tarihinde kesinleştiği, daha sonra sanığın 13/04/2012 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediği sabit kabul edilerek Turhal Sulh Ceza Mahkemesi"nin 08/01/2013 tarihli ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği, ihbar üzerine yeniden ele alman dosyada. 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunlu olduğu, gerekçede, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun olarak açıklanması, Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesinde ise hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanunu"nda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkumiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesinin zorunlu olduğunun belirtildiği, yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacağı, bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunduğu, hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesinin 1412 sayılı Kanun"un 308/7 ve 5271 sayılı CMK"nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacağı, incelenen dosya kapsamından; sanığa atılı suçun sübutuna ilişkin delilleri irdelemeksizin, yazılı şekilde gerekçesiz olarak mahkumiyetine ilişkin hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra hükmün açıklanmasını gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının duruşma açılıp, sanığın savunması alınarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, CMK"nın 231/11. madde ve fıkrasına aykırı şekilde, dosya üzerinde inceleme yapılarak, sanığın yokluğunda hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesine göre, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanığın, denetimli serbestlik tedbiri olarak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirememesi halinde mahkemece durumu değerlendirilerek, cezanın kısmen infazı, ertelenmesi ya da seçenek yaptırımlara çevrilmesi yönünde karar verilmek suretiyle yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde ise, önceki hükümde bir değişiklik yapılmadan hükmün aynen açıklanması gerektiği gözetilmeksizin, 31/03/2015 tarihli karar ile hükmedilen hapis cezasının açıklanması ile yetinilmesi yerine, 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi suretiyle hüküm tesisi,
3- Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hüküm fıkrasında, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarı gerekirken infaz yetkisini kısıtlar biçimde, taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi halinde geriye kalan kısmın tamamının tahsil edilmesine, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanığa hükmedilen ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.