MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davası hakkında ... 10. Asliye Hukuk ve ... 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, sıra cetvelinde sıraya itiraza ilişkindir.
... 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, itirazın sıra ve alacağın varlığına ilişkin olduğu ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, İcra İflas Kanununun 142/1. maddesi gereğince cetvel suretinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava açmak suretiyle cetvel içeriğine itiraz edebilir. Bu hükümde yer alan alakadarlar, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade etmektedir. Bu maddenin mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu hususunda bir açıklık bulunmamaktadır, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığı gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanununun 142. maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları, kural olarak genel mahkemede görülür; itiraz, sadece sıraya ve icra müdürünün icra hukuku kurallarına uygun davranmadığına ilişkin ise görev icra mahkemesindedir. (İİK.m.142/son)
Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu ... 25. İcra Müdürlüğünün 2014/14283 Esas sayılı dosyasında, borçlu ... Depolama ... Hiz. Tic. A.ş."nin ... 25. İcra Müdürlüğünün 2014/25762 Esas sayılı dosyasında boşa çıkan teminat bedelini, 25/03/2015 tarihinde haciz konulduğunu, belirtilen tarihte davalının alacaklı olduğu ... 9. İcra Müdürlüğünün 2015/195 Esas sayılı dosyası nedeni ile sıra cetveli hazırlandığını, sıra cetvelinde davalının 1. sırada yer aldığını, davalının alacağının muvazalı olduğunu, takibe konu ettiği kambiyo senetlerinin her an düzenlenebilecek belgelerden olduğunu ve alacağı tek başına ispatlamak için yeterli olmadığını, müvekkilinin alacağını engelleme amacı güttüğünü, davalının muvazalı alacağının takip tarihlerinin 20/10/2014, 20/11/2014 ve 20/12/2014 tarihleri olduğunu, takip tarihinin ise 08/01/2015 olduğunu, müvekkilinin takibe konu dayanak belgesinin tarihinin ise 07/03/2014 olduğunu, takip tarihinin ise 21/07/2014 olduğunu, hem takip tarihi, hemde takibe dayanak belge tarihi itibariyle davalının takip ve dayanak belge tarihlerinden önce olduğunu, davacı alacaklı ile davalı borçlunun aralarında ortaklık bulunduğunun 25/08/2014 tarihindeki ortaklık sözleşmesine göre borçlu ... A.Ş."nin hisselerinin devredilmiş olduğunu, bu sözleşmenin dahi muvazanın varlığını ortaya koyduğunu belirterek davalı alacağının muvazalı olduğunun tespitine, sıra
cetvelinde davalıya ayrılan satış bedelinin masraflarda dahil olmak üzere kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, davalının alacağının hem sırasına, hem de esasına itiraz etmiş olup, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.