Esas No: 2021/14823
Karar No: 2022/349
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14823 Esas 2022/349 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14823 E. , 2022/349 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli ve 2018/214 esas, 2019/38 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 11/02/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Adalar Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 07/12/2018 tarihli ve 2018/109 soruşturma, 2018/157 esas, 2018/154 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Adalar Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açıldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi gereğince yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
2- Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 14/03/2019 tarihli ve 2018/214 esas,2019/38 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/39 esas ve 2016/333 karar sayılı dosyasının incelenmesinde:
a-) Sanığın 17/03/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 05/04/2015 tarihli ve 2015/136 soruşturma, 2015/5 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kesinleşmesinden sonra tedbirin infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
b-) İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, şüphelinin uyarılmasına rağmen yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle infaz kayıtlarının kapatıldığının bildirilmesi üzerine erteleme kararının kaldırıldığı ve Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 26/01/2016 tarihli ve 2015/136 soruşturma, 2016/31 esas, 2016/31 sayılı iddianamesi ile Adalar Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
c-) Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2016 tarihli ve 2016/39 esas,2016/333 sayılı kararı ile, denetimli serbestlik müdürlüğünce ısrar şartı için yeterli tebligatlar yapılmadığı,sanığın mazeret bildirdiği,tedbir kararının devamını talep ettiği gerekçesiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın 1 yıl süre ile devamına, karar verildiği, kararın 15/11/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,sanığın tedbirin gereklerine uyduğu ve denetimli serbestlik dosyasının 02/08/2017 tarihinde infazen kapatıldığı,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli ve 2018/214 esas, 2019/38 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." şeklindeki, 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemelerin yer aldığı,
Somut olayda, adı geçen şüphelinin evvelce 17/03/2015 tarihinde işlemiş olduğu aynı neviden bir başka suç sebebiyle Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 05/04/2015 tarihli ve 2015/136 soruşturma, 2015/5 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararını müteakip, şüphelinin ihtara karşın yükümlülüklerini ihlalde ısrar ettiği gerekçesiyle Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 26/01/2016 tarihli ve 2015/136 soruşturma, 2016/31 esas, 2016/31 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, ısrar şartı gereğince yeterli tebligatlar yapılmadığı, sanığın mazeret bildirdiğindan bahisle denetimli serbestlik tedbirine uyulmasına ilişkin kararın 1 yıl süre ile devamına dair Adalar Asliye Ceza Mahkemesince 22/09/2016 tarihli ve 2016/39 esas, 2016/333 sayılı kararının verildiği,
Şüphelinin inceleme konusu 11/02/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma eylemi nedeniyle, hakkında açılan 26/01/2016 iddianame tarihli kamu davası gözetilerek, Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 07/12/2018 tarihli ve 2018/109 soruşturma, 2018/157 esas, 2018/154 sayılı iddianamesiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonunda, Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli kararıyla mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmakla, Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 05/04/2015 tarihli ve 2015/136 soruşturma, 2015/5 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali mahiyetinde olan 11/02/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak fiilinin ayrı bir suç oluşturmadığı, ilk suçun ihlali niteliğinde olduğu ve ayrı bir yargılama konusu yapılamayacağı gözetilerek ikinci suçtan dolayı açılan kamu davasında düşme kararı verilip ihbarda bulunulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli ve 2018/214 esas, 2019/38 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’nın, 11/02/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli ve 2018/214 esas, 2019/38 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar sanığın 11/02/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 07/12/2018 tarihli iddianamesi ile; 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca daha önce hakkında kamu davası açılan sanık hakkında yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemeyeceği gerekçesiyle kamu davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Somut olayda, sanığın daha önce 17/03/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 05/04/2015 tarihli ve 2015/136 soruşturma, 2015/5 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine ve hakkında bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanması karar verildiği, tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle hakkında Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 26/01/2016 tarihli ve 2015/136 soruşturma, 2015/31 esas, 2015/31 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2016 tarihli ve 2016/39 esas, 2016/333 sayılı kararı ile, ısrar şartı gereğince yeterli tebligatlar yapılmadığı, sanığın mazeret bildirdiği gerekçesiyle durma kararı niteliğinde “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın 1 yıl süre ile devamına” karar verildiği, kararın 15/11/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği dikkate alındığında,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." şeklindeki, 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesinde, "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz" şeklinde yer alan düzenleme uyarınca, sanığın 11/02/2018 tarihli aynı neviden suçunun, Adalar Cumhuriyet Başsavcılığının 05/04/2015 tarihli kamu davasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olduğu, ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından;
11/02/2018 tarihli suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/39 esas sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Yukarda açıklanan nedenlerle, kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/39 esas sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Adalar Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli ve 2018/214 esas, 2019/38 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
13/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.