Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/3861 Esas 2012/8308 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/3861
Karar No: 2012/8308
Karar Tarihi: 15.11.2012

Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/3861 Esas 2012/8308 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda, sanıkların kasten yaralama suçundan cezalandırılmalarına hükmedildiği ancak eylemlerinin kasten öldürmeye teşebbüs niteliği taşıdığı ve bu nedenle kararın bozulduğu belirtilmiştir. Kararda ayrıca, sanıkların yargılanma sürecinde farklı müdafiiler tarafından savunulmuş olmalarına rağmen aynı avukat tarafından temsil edilmelerinin çıkar çatışması olarak değerlendirilmediği ve delillerin takdiri konusunda bir isabetsizlik görülmediği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise CMUK'nun 321. ve 326/son maddeleri olarak belirtilmiştir.
1. Ceza Dairesi         2010/3861 E.  ,  2012/8308 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 1 - 2010/130174
    MAHKEMESİ : Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 08/12/2009, 2009/298 (E) ve 2009/418 (K)
    SUÇ : Kasten yaralama

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1- Sanıkların yargılama sürecinin önemli bir bölümünde farklı müdafiiler tarafından savunulmuş olmaları dikkate alındığında, bir celsede aynı avukat tarafından temsil edilmeleri geniş anlamda çıkar çatışması olarak değerlendirilmemiştir.
    2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    a) Olay günü sanık Muhyettin"in kamyonundaki yükü boşaltma meselesi yüzünden mağdurlarla kavga ettiği, mağdurlar tarafından darp edilen Muhyettin"in yanına diğer sanıkları da alarak birlikte olay yerine geldikleri, sanıkların bir kısmının bıçak kullanarak mağdur Mevlit"i biri başından ikisi batına nafiz olmak üzere üç hayati bölgesinden isabetle, diafragma ve karaciğerde yaralanmaya neden olarak basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayati tehlike geçirecek şekilde, çocuk mağdur Sezgin"i de batına nafiz biçimde, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladıkları, tüm sanıkların eylem üzerinde hakimiyet kurdukları, çevrede bulunan tanıkların olaya müdahale etmelerine rağmen saldırıya engel olamadıkları, olay yerine kolluk güçlerinin gelmesi üzerine kaçarak eylemlerini tamamlayamadıkları olayda, kullanılan aletin öldürmeye elverişliliği, olayın oluş şekli, ciddi engel durum bulunması, mağdurlardaki yaraların niteliği ve mağdur Sezgin"in çocuk olduğu dikkate alındığında; sanıkların eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kasıtlarının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs yerine vasıfta yanılgıya düşülerek kasten yaralamadan hüküm kurulması,
    b) Adli Emanetin 2009/3694 sırasında kayıtlı bulunan eşyalar hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321.maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 15/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.