4. Ceza Dairesi 2013/25030 E. , 2014/5643 K.
"İçtihat Metni"
Hakaret suçundan sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetlerine dair,....1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 20/03/2008 tarihli ve 2006/520 esas, 2008/85 karar sayılı hükmün, temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesinden sonra, Kanun yararına bozulmasının talep edilmesi üzerine,
Dairemizin 21/02/2013 gün ve 2013/2198 esas, 2013/4911 sayılı kararıyla;
" III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın 125/1. maddesinde; “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir…..” aynı Kanun’un 52/1. maddesinde ise; “(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir…..” hükümlerine yer verilmiştir.
1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren, 5237 sayılı TCK’nın 52/1. maddesinde adli para cezasının alt sınırının beş günden az olamayacağının belirtilmesi ve aynı yasanın 125/1. maddesinde alt sınırı açıklanmaksızın seçimlik adli para cezasının öngörülmesi nedeniyle, hakaret suçundan dolayı adli para cezasının tercih edilmesi ve alt sınırdan uygulama halinde, 5 gün adli para cezasına hükmedilmesi gerekmekte iken, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasayla değişik TCK’nın 61/9. maddesinde; "adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz" kuralı kabul edilmiştir. Ancak sözü edilen yasal değişikliğin yürürlüğe girmesinden önce işlenen suçlar bakımından, TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca önceki hükmün ve dolayısıyla alt sınır olarak 5 gün adli para cezasının esas alınması gerekmektedir. İncelenen dosyada mahkemece "takdiren ve tahfifen ceza tayin edildiği" belirtilmesine karşın, temel ceza olarak 90 gün adli para cezasının uygulanmış olması, yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca hukuka uygun bulunmamıştır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden;
1- Hakaret suçundan sanıklar ... ve ... hakkında,....1. Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen, 20/03/2008 tarihli ve 2006/520 esas, 2008/85 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK"nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki hukuka aykırılık aynı yasa maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanıklara daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, TCK’nın 125/1. maddesi uyarınca takdiren alt sınır tercih edilerek, sanıkların 5 gün adli para cezası ile CEZALANDIRILMALARINA
3-TCK’nın 52/2. maddesi gereği, sanıkların ekonomik durumu ve mahkemece belirlenen miktara göre, günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek, sanıkların 100 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMALARINA, " karar verilmiştir.
I-İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/07/2013 gün ve 2012/303879 sayılı yazısı ile;
“ Özel Dairenin, kanun yararına bozma istemini kabul ederek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verdikten sonra, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince daha hafif cezayı tayin ederken, yapılan ceza uygulamasının yerinde olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Sanıklar ... ve ..."in, hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 62 ve 52/1. maddeleri gereğince tayin olunan 1.500,00 Türk lirası adli para cezaları temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir. Hükmolunan cezanın alt hadden verildiğinin belirtilmesine ve suçun 11/06/2006 tarihinde işlenmesine rağmen bu tarihte 5560 sayılı Kanun"un yürürlükte bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1. maddesi uyarınca temel adli para cezasının 5 tam gün yerine yazılı şekilde 90 tam gün olarak belirlenmesi yasaya aykırı olduğundan, Özel Dairenin, kanun yararına bozma istemini kabul ederek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermesi yerindedir. Ancak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince, sanıklar lehine daha hafif cezayı tayin ederken uygulanması gereken 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddesinin tatbik edilmemesi suretiyle yapılan ceza uygulaması sonucu sanıklar hakkında fazla adli para cezası tayin edilmesinin hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç ve istem_: Yukarıda açıklanan nedenle;
Dairenizin 21/02/2013 gün ve 2013/2198 esas, 2013/4911 sayılı kararında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca sanıklar hakkında daha hafif cezanın tayin edilmesi uygulamasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddesi de tatbik edilerek, sanıkların neticeten 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmesi,
İtirazın, Dairece yerinde görülmemesi halinde ise de, dosyanın, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi,
İtirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, hakaret suçundan sanıklar ... ve ... hakkında verilen ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen mahkumiyet kararının, kanun yararına bozulmasına dair, Dairemizce verilen 21.02.2013 tarihli karara ilişkin olup, bu karar sonuç ceza miktarı yönünden yeniden ele alınmış, itiraza konu edilmeyen sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hüküm inceleme dışı bırakılmıştır.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 21/02/2013 gün ve 2013/2198 esas, 2013/4911 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
.... 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 20/03/2008 tarihli ve 2006/520 esas, 2008/85 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
TCK’nın 61/9. maddesindeki; "adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz" şeklindeki düzenlemenin, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe girmesi, suç tarihinin ise 11.06.2006 olması karşısında, seçimlik cezanın öngörüldüğü hakaret suçundan, sanıklar hakkında alt sınırdan ceza verildiği belirtilmesine karşın, temel cezanın 90 gün adli para cezası olarak uygulanması kanuna aykırı bulunmakla;
a-Hakaret suçundan sanıklar ... ve ... hakkında,....1. Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen, 20/03/2008 tarih ve 2006/520 esas, 2008/85 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
b-Karardaki hukuka aykırılık aynı yasa maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanıklara daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, TCK’nın 125/1. maddesi uyarınca takdiren alt sınır tercih edilerek, sanıkların 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına,
c-TCK’nın 62/1. maddesiyle 1/6 oranında indirim yapılarak 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına,
d-TCK’nın 52/2. maddesi gereği, sanıkların ekonomik durumu ve mahkemece belirlenen miktara göre, günlüğü takdiren 20 TL"den hesaplanarak sanıkların 80 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMALARINA, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.