Esas No: 2021/14508
Karar No: 2022/340
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14508 Esas 2022/340 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14508 E. , 2022/340 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar ..., ... ve ... haklarındaki Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/07/2014 tarihli ve 2014/215 esas, 2014/739 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheliler Satılmış ... ve ... haklarında,27/12/2013 tarihinde işledikleri iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Isparta Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2014 tarihli ve 2013/13163 soruşturma, 2014/558 esas, 2014/316 sayılı iddianamesi ile şüphelilerin TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 01/07/2014 tarihli ve 2014/215 esas, 2014/739 sayılı kararı ile, sanıkların ayrı ayrı TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10’ ar ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan mahkeme kararlarının incelenmesinde:
a) Sanıklar ... ve ...’ın 22/08/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Isparta Cumhuriyet Başsavcılığının 29/08/2013 tarihli ve 2013/1755 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/12/2013 tarihli ve 2013/681 esas, 2013/951 sayılı kararı ile, 5560 sayılı kanun ile değişik TCK’nın 191/2.maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 20/12/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, sanıkların tedbire uymamaları nedeniyle dosyanın ele alınarak Isparta 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/2015 tarihli ve 2015/279 esas ve 2015/446 sayılı kararı ile sanıkların TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince ayrı ayrı 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği,
b) Sanık ...’in 11/03/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Isparta Cumhuriyet Başsavcılığının 06/04/2013 tarihli ve 2013/689 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/10/2013 tarihli ve 2013/264 esas, 2013/728 sayılı kararı ile, 5560 sayılı kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 08/11/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanıklar ..., ... ve ...'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/07/2014 tarihli ve 2014/215 esas, 2014/739 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanıkların 27/12/2013 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de;
1- Sanıklar ... ve ... yönünden yapılan incelemede;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 17/04/2019 tarihli ve 2015/16086 esas, 2019/2409 karar sayılı ilâmında, " Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”karar verilmesinde zorunluluk bulunması,..." şeklinde belirtildiği üzere,
Somut olayda, evvelce 22/08/2013 tarihinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan yapılan yargılama sonunda, sanıklar hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/12/2013 tarihli ve 2013/681 esas, 2013/951 sayılı kararının 20/12/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip inceleme konusu dosya kapsamında 27/12/2013 tarihinde işlenen aynı nitelikteki suçun, 22/08/2013 tarihinde işlenen ilk suç nedeniyle verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının kesinleşmesi sonrasında işlendiği, 27/12/2013 tarihli aynı suçtan sanıklar hakkında ayrıca soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağı cihetle, söz konusu suç yönünden sanıklar hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
28/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7/2. maddesinin "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." şeklindeki düzenleme uyarınca, 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verileceği, somut dosya kapsamında sanık hakkında evvelce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmediği cihetle, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/07/2014 tarihli ve 2014/215 esas, 2014/739 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanıklar Satılmış ... ve ... ...'ın 27/12/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/07/2014 tarihli ve 2014/215 esas, 2014/739 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 10’ar ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191.
maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanıklar bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiği,
Dosya arasındaki mahkeme kararlarının ve sanıkların adli sicil kayıtlarının incelenmesinde haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan çok sayıda dosyalarının bulunduğu, bu bağlamda, sanıklar ... ve ... hakkında daha önce 22/08/2013 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/12/2013 tarihli ve 2013/681 esas, 2013/951 sayılı kararının 20/12/2013 tarihinde kesinleştiği, yine sanık ...’in 11/03/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/10/2013 tarihli ve 2013/264 esas, 2013/728 sayılı kararı ile, 5560 sayılı kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 08/11/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla;
İnceleme konusu 27/12/2013 tarihinde işlenen aynı nitelikteki suçun, daha önce verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı sırasında işlenip işlenmediği Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, Cumhuriyet Başsavcılığı ve UYAP kayıtlarından araştırılarak kesin olarak belirlendikten sonra; sonucuna göre TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca “kamu davasının düşmesine” veya 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanıkların cezalandırılmalarına karar verilmesi kanuna aykırıdır.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Isparta 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/07/2014 tarihli ve 2014/215 esas, 2014/739 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
13/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.