Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/3831 Esas 2017/10593 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3831
Karar No: 2017/10593
Karar Tarihi: 20.12.2017

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/3831 Esas 2017/10593 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/3831 E.  ,  2017/10593 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/1. maddesi gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK"nın 50/2. maddesinin ""suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez"" hükmü gereğince, sanık hakkında TCK"nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevirme hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki tebliğnamedeki (II) numaralı bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,sanığın sorumluluğunun bulunmadığına, kusur tespitine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve paraya çevirme hükümlerinin, takdiri indirim nedenlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Katılanın Ormo Yün İplik A.Ş isimli fabrikada işçi olarak çalıştığı, olay günü katlama bölümünde çalıştığı esnada makinaya ip bağlama işlemi yaparken elini baraban adı verilen kısma sıkıştırarak basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralandığı olayda, sanığın asli kusurlu olması nedeniyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, kusur durumu nazara alınmak suretiyle, adalet, hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılmak ve teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
    2-Sanık hakkında temel ceza tayin edildiği sırada, uygulama maddesi gösterilmeyerek CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.