Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5520
Karar No: 2021/5286
Karar Tarihi: 14.04.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5520 Esas 2021/5286 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/5520 E.  ,  2021/5286 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Davacı, yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, kurum hatası söz konusu olduğundan, davacının yapılandırma talep tarihi itibariyle ne kadarlık yapılandırma borcunun (faiz işletilmeksizin) bulunduğu, bu borcun ödenmesi halinde yapılandırma kapsamındaki sigortalılık süresinin geçerli kabul edilmesi ve yaşlılık aylığı şartlarının buna göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş, bozma sonrası yapılan ödemenin 01.05.1998-30.06.2000 tarihleri arası günleri karşıladığı davalı Kurum tarafından bildirilmiştir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 600 gün askerlik, 01.04.1985- 15.07.1991 arası 60 gün Bağ-Kur, 25.09.1985-20.11.1990 arası 211 gün SSK, 01.01.1995-01.11.1995 arası isteğe bağlı SSK 300 gün, 01.11.1995-30.06.2003 tarihleri arası 2760 gün yapılandırma süresi, 31.10.2003-29.01.2007 tarihleri arası SSK isteğe bağlı prim ödem makbuzları sonucu 270 gün, yapılandırma artığının kazandırdığı 01.07.2004-30.09.2005 tarihleri arası 454 gün, 01.10.2008-01.10.2008 ve 30.04.2011-31.03.2012 tarihleri arası 332 gün tarım Bağ-Kur, 08.02.2007-28.02.2007 arası 21 gün SSK ve 29.03.2013-11.10.2003 arası 143 gün 4a olmak üzere toplam 5151 gün hizmetinin bulunduğu ne var ki, yaşlılık aylığı şartlarından yaş ve sigortalılık süresini yerine getiren davacının tahsis talebi olan 21.06.2012 tarihinden sonraki 143 günlük çalışması ile 5150 günlük süreyi doldurduğunun belirtilmesi üzerine, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
    Davalı Kurum tarafından gönderilen hizmet cetveli incelendiğinde, 3885 gün 4a, 361 gün 4b sigortalılığının kabul edildiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada, davacının sonradan dosyaya sunduğu ssk isteğe bağlı sigortalı ödeme dekontların karşılığı kazandığı sigortalık süresinin 2003/10 ve 11. aylar ile 2006/5-11 aylar arasına mal edilmesine karşılık bu süreler hizmet döküm cetvelinde gözüktüğü gibi hizmet cetvelinde gözüken 01.10.2005-30.04.2006 arası süre ile 01.12.2006-31.12.2006 arası sürenin bilirkişi tarafından dikkate alınmadığı, yapılandırma nazarında kurum tarafından dikkate alınmayan 01.07.2000 tarihinden 30.06.2003 tarihine kadar daha hesaplama yapıldığı (bu süre hizmet döküm cetvelinde gözükmemektedir), diğer taraftan yapılandırma artığı ile 01.07.2004 tarihinden sigortalılık başlatıldığı (hizmet döküm cetvelinde 01.08.2004 tarihinden başlatılmıştır), hesaplamada dikkate alınan 15.07.1991 tarihli 30 günlük bağ-kur süresinin ise hizmet döküm cetvelinde bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Talep yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin olduğundan, mahkemece, davacının sigortalılığa esas tüm sürelerinin eksiksiz belirlenmesi gerekmekte olup, davalı Kurumun kabulünde olan tüm hizmet süreleri her bir sigortalılık yönünden ihtilafa mahal vermeyecek ve tarih aralığı belirtilecek şekilde ikmal edilerek (yapılandırmaya faiz işletilmeksizin kabul edilmesi gereken süreler de belirtilmek suretiyle), varsa davacının bu sürelere itirazı değerlendirilip, ihtilaf konusu hususlar konusunda gerektiğinde gerekli araştırma yapılarak, kurumun kabul etmediği sürelerin ne şekilde kabul edilmesi/edilmemesi gerektiği belirlenip, elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Kabule göre de, karar tarihindeki yürürlükteki AAÜT ye göre davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi