Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/1751 Esas 2013/4352 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1751
Karar No: 2013/4352
Karar Tarihi: ...06.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/1751 Esas 2013/4352 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı ve davalı arasındaki hizmet sözleşmesi haksız bir şekilde feshedildiği gerekçesiyle davacı tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davası reddedildi. Ancak davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, sözleşmenin feshinin haksız olduğunu ve davacının tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Mahkemenin bu konuda yanılgılı bir karar verdiği ve konusunda uzman bir bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılması gerektiği vurgulandı. Kararda sözleşmenin .../b maddesi yer aldığı ve bu maddeye göre müşterinin sözleşmeyi belirtilmeyen bir gerekçeyle feshedebileceği hükmedildi. Ancak davalının, sözleşmenin feshedildiği ihtarnamede hiçbir sebep belirtmediği ve bu nedenle sözleşmeyi haksız bir şekilde feshettiği belirtildi. Kararda, Türk Borçlar Kanunu’nun 114 ve 115. maddeleri açıklanarak, sözleşmede taraflara tanınan hakların kullanılması, sözleşmenin fesih nedeni ve şekli gibi konulara açıklık getirildi.
23. Hukuk Dairesi         2013/1751 E.  ,  2013/4352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av...."ın gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında hizmet sözleşmesi bulunduğunu, davalı tarafında sözleşmenin .../b maddesine dayanılarak haksız ve gerekçesiz bir şekilde sözleşmenin 05.04.2011 tarihi itibariyle feshedildiğini, söz konusu maddede sözleşmede belirtilmeyen gerekçeyi ileri sürülerek sözleşmenin sona erdirilme halinin düzenlendiğini, bu maddenin davalıya haksız ve gerekçesiz olarak sözleşmeyi feshetme yetkisi vermeyeceğini, müvekkilinin bu sözleşmenin ifası için birçok masraf yaptığını, bu olayın müvekkilinin piyasadaki itibarını zedelediğini ileri sürerek, yapılan yatırımların boşa giden kısmı için şimdilik ....000 TL, mahrum kalınan kazanç bedeli şimdilik ....000 TL, toplam ....000 TL maddi ve ....000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşme bedellerinin ve koşullarının rayiç sözleşmelere göre daha ağır hale geldiğini, yapılan fesih işleminin sözleşmenin .../b maddesine uygun olduğundan davacının bütün taleplerinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmede taraflara tanınan hakların kullanımı ile feshin gerçekleştirildiği, bu nedenle davacının taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca haksız fesih nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davaya konu sözleşmesinin .../b maddesi “ müşteri, işbu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sona erdirmek istediği takdirde, asgari ... ay önceden noter marifetiyle feshi ihbar yapabilir… ” hükmünü içermekte olup, davalı şirket 04.01.2011 tarihli noterden keşide edilen ihtarnamede görüldüğü üzere hiçbir sebep belirtilmeksizin sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, sözleşmenin anılan maddesinde “ … belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek … ” ibaresinin ihtarnamede sadece sözleşmenin feshi ibaresiyle dar tutulması ve bu şekilde yorumlanması ve sözleşmenin haksız fesih sebeplerini ortaya çıkardığı hususunun göz ardı
    edilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle davanın esasına girilerek maddi tazminat yönünden tarafların bu konuyla ilgili ileri sürdüğü tüm delil ve belgeler birlikte değerlendirilip, gerekirse konusunda uzman bir bilirkişi heyeti de seçilerek bu yönde gerekli incelemelerin yaptırılarak haklılık durumları da gözetilmek suretiyle açıklamalı, gerekçeli, ve denetime elverişli rapor alınıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, ... duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.