BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/706 Esas 2019/765 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/706
Karar No: 2019/765
Karar Tarihi: 20.09.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/706 Esas 2019/765 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/706 Esas
KARAR NO : 2019/765

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone numarası ... ile ...'a kayıtlı olan davalının işyerinin bulunduğu ... adresinde kendisine sağlanan enerji bedeline karşılık olan 15/03/2016, 15/04/2016, 16/05/2016, 23/06/2016, 16/09/2016 son ödeme tarihli faturalarının bedellerini ödemediğini, ... 25. İcra Müdürlüğü ... E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, borçlunun 09/08/2017 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptaline, davalının %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usule uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, elektrik tedarikinden kaynaklanan bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
... 25.İcra Dairesinin getirtilerek incelenen ... Esas takip dosyasında davalının süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyası, davacı kurumdan müzekkere ile getirtilen davalıya ait abonelik sözleşmesi, takip dayanağı 5 adet fatura, davalının mükellefiyet ve ticaret sicil kayıtları incelenmiş, davalının işlettiği ticari işletmesinde elektrik aboneliği tesis ettirmiş olduğu ve takip konusu faturalar döneminde bu aboneliğin davalı adına devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. Elektrik mühendisi bilirkişi aracılığıyla davacı kurum kayıtları ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan kök ve ek raporda, takipte istenen fatura alacaklarının EPDK karar ve ilgili mevzuatına uygun olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Davalı tarafından bilirkişi raporuyla ilgili itiraz dilekçesinde kira kontratı sunularak dava konusu dönemde anılan tesisattan kendisinin elektrik kullanmadığı belirtilmişse de, elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin, İstanbul BAM 3.Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. (İst.BAM 3.HD 2017/1334 E. 2019/543 K.)
Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen davalı abonenin sözleşme nedeni ile davacıya karşı müteselsil sorumlu bulunduğunun kabulü zorunluysa da, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesinde açıka belirtildiği üzere son kullanma tarihine kadar bir faturanın ödenmemesi ve 5 iş günü içinde yapılacak yazılı bildirim üzerine de ödeme yapılmaması durumunda elektriğin davacı tarafından kesilmesi gerekirken kesilmemiş olduğu birbirini takip eden aylara ait faturalardan anlaşıldığından, zararın artmasına davacının kendisinin neden olduğu değerlendirilerek, bu nedenle (Yargıtay 3.HD kararları dikkate alınarak) hizmet bedeli olan asıl alacaktan indirim mümkün değilse de, ek bilirkişi raporunda ayrı ayrı hesaplanarak tespit edilmiş olan işleyen gecikme gün faizi ve faizin KDV'sinden takdiren %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının ... 25.İcra Dairesi ... esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 2.258,96-TL asıl alacak, 338,60-TL gecikmiş gün faizi, 60,96-TL faizin KDV'si olmak üzere toplam 2.658,52-TL alacak üzerinden (tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla) aynı koşullarda devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
531,70-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.658,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan ve red-kabul oranına göre hesaplanan 549,36-TL yargılama gideri (400,00- TL bilirkişi ücreti, 172,25-TL posta masrafı) ile 71,80- TL harcın toplamı(35,90-TL başvuru harcı+ 35,90 peşin harç ) olan 621,16-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Alınması gerekli 181,60-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 145,70-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalının yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/09/2019

Katip ...
¸


Hakim ...
¸




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.