BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/256 Esas 2019/768 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/256
Karar No: 2019/768
Karar Tarihi: 20.09.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/256 Esas 2019/768 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/256 Esas
KARAR NO : 2019/768

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın 2007 yılında % 50 hissesi ...’nin, %50 hissesi ise ...'ın olmak üzere Dubai’de kurulduğunu, şirket hissedarı ...’ın 15.02.2017 tarihinde söz konusu hisselerini tüm hak ve borçlarıyla birlikte ...’ye ve dava dışı ...’e devrettiğini, buna göre müvekkili şirketin % 90 hissesinin ...'ye, % 10 hissesinin ise ...’e ait olduğunu, davalı şirketin de Dubai menşeli bir şirket olup, tek hissedarının dava dışı ... olduğunu, söz konusu devir işlemlerinin sona ermesini müteakip, bizzat müvekkili tarafından gerçekleştirilmiş olan projelerin, davalı şirket tarafından Türkçe yayın yapan "..." adresli internet sitesinde, sözde müvekkili Holdingle ortaklık yaptığı dönemlerde gerçekleştirildiği ve tamamlandığı şeklinde, yanlış, yanıltıcı ve haksız rekabete yol açan ifadelerde bulunulduğunu, müvekkiline ait projelere ilişkin bilgi ve görsellerin kullanıldığını, bu kapsamda müvekkili tarafından davalıya keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamadığını, dolayısıyla davalının müvekkili ile hiçbir zaman herhangi bir pay ve/veya iş ortaklığı olmamasına rağmen, internet sitesi üzerinden kendisini müvekkili Holdingin ortağı gibi gösterdiğini, müvekkilinin ticaret unvanını ve ticari itibarını kullanarak proje ve faaliyetleri hakkında gerçek dışı ve yanıltıcı açıklamalarda bulunmuş olduğundan haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini ileri sürerek, öncelikle dava süresince ihtiyati tedbir kararı verilerek sözkonusu internet sitesinin yayının durdurulmasına, davalının fiillerinin haksız olduğunun tespitine, haksız rekabetin men’ine, söz konusu yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesine, aksi halde tecavüzün önlenmesi amacıyla adı geçen internet sayfasına erişimin engellenmesine, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarar nedeniyle şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın, manevi zarar nedeniyle de 10.000 TL manevi tazminatın işleyecek faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın merkezi Dubai'de bulunan yabancı tüzel kişiliği haiz bir şirket olduğunu, MÖHUK'un 48.maddesine göre davayı teminatsız bir şekilde açtığını, internet sitesinde yer alan eserlerin tamamının, müvekkili şirketin kurucusu ve tek hissedarı olan ...’ın davacı şirkette ortaklığı sırasında yapıldığını, Hisse Devir Sözleşmesinin 6. maddesine göre, sözleşme tarihinden başlamak üzere 5 yıl süreyle davacıya ve iştiraklerine ait iş bitirme belgelerinin rekabet hükümlerine aykırı olmamak üzere ... ve ...’ın ortağı ve/veya yöneticisi olduğu tüm şirketlerce kullanılabileceğini, dolayısıyla müvekkili şirketin internet sitesinde fotoğrafların yayınlanmasında hisse devir sözleşmesinden doğan hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, inşaat projeleri kaynaklı haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı şirketin Dubai merkezli olması nedeniyle MÖHUK md.48 ve HMK md.84 ile 114 kapsamında dava şartı olarak teminat yatırma zorunluluğu olduğundan, teminat muafiyeti konusunda Adalet Bakanlığına yazılan yazıya gelen cevaptan muafiyetin veya karşılıklılığın bulunmadığının anlaşılması sebebiyle yargılama giderlerine karşılık olmak üzere takdiren 5.000,00 TL teminat mahkeme veznesine depo ettirilerek dava şartı tamamlanmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği "davalı şirketin internet sitesine erişimin engellenmesi" şeklindeki ihtiyati tedbir talebi mahkememiz ara kararıyla bu aşamada henüz davadaki haklılık noktasında yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından reddedilmiştir.
Dava konusu olan ve görselleri sunulan, daha sonra da proje belgeleri sunulan ve dünyanın farklı ülkelerinde ve ülkemizde inşa edilen, sıradan yapı niteliğinde olmayan, büyük kapsamlı farklı inşaat projeleriyle ilgili olarak dava dilekçesindeki "kendilerince tasarlanan ve inşa edilen projeleri davalının tasarlayıp inşa etmiş gibi yanıltıcı reklam yapması" şeklindeki haksız rekabet iddialarıyla ilgili olarak sadece TTK'da yer alan haksız rekabet hükümlerine dayanılmış ve FSEK'na dayanılmamış ise de, davacı vekilince dosyaya sunulan 25.04.2019 tarihli dilekçede aynı projelerle ilgili ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ... E. dosyasında açtıkları dava olduğundan bahsetmiş ve anılan dosyanın Uyap kaydı getirtilerek incelendiğinde, davamız konusu aynı inşaat projelerinin FSEK kapsamında korunması gereken fikri sınai eser niteliğinde olduğu belirtilerek davalıya ait internet sitesine erişimin engellenmesi talepli dava açılmış olduğu ve derdest olduğu anlaşılmıştır. Nitekim davalı vekilince sunulan cevap ve ikinci cevap dilekçesinde de bu projelerin fikri ve sınai eser kapsamında olduğu belirtilmiştir.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1 ve 1/A maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir. Kanunun 1/B maddesinde eser; sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nev'i fikir ve sanat mahsulleri olarak tanımlanmıştır. Fikir ve sanat eserlerinin çeşitlerinin sayıldığı 2. madde 3 no.lu bende göre ise "Bedii vasfı bulunmayan her nev'i teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler,krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarın ve projeleri" bu kanun kapsamında sayılmıştır. Md.10'da da birden fazla kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa bir sözleşmede veya hizmet şartlarında veya eser meydana getirildiğinde yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi öngörülmediği takdirde birlikte eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılır" hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan dava ve işlerde görevli mahkemenin Sınai Mülkiyet Kanununun 156.maddesinin birinci fıkrasında belirtilen mahkemeler olduğu hükme bağlanmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 1. maddesinde bu Kanunun amacı; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktır.
"Fikri Mülkiyet" ve "Sınai Mülkiyet" kavramları kapsamında değerlendirilen eser ve tasarımların korunmasına ilişkin tüm uyuşmazlıklar ile bu haklardan doğan haksız rekabet davalarının ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince çözümlenmesi gerekmektedir. (6769 sayılı Kanun md.156/1)
6100 sayılı HMK'nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olması, aynı Yasanın 115/1 maddesi gereğince yargılamanın her aşamasında mahkemece gözetilmesi gerektiğinden davanın HMK'nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Görev yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/09/2019

Katip ...
¸


Hakim ...
¸




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.