14. Ceza Dairesi Esas No: 2013/11043 Karar No: 2015/10899 Karar Tarihi: 23.11.2015
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2013/11043 Esas 2015/10899 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların cebir kullanarak bir kadını araca bindirip alıkoydukları ve üç saat boyunca hürriyetinden yoksun bıraktıkları suçlamasıyla yargılandıkları bir dava hakkında verilen mahkeme kararı incelendiği ve suçun tamamlandığına dair yeterli kanıt bulunduğu sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile ilgili olarak kanunun süre ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadığı, ancak bu suçun kavramsal olarak bir süre gerektirdiği ve bu sürenin kişiye göre değişkenlik gösterdiği vurgulanarak, mağdurenin üç saat boyunca tutulmasıyla suçun tamamlandığı kabul edilmiştir. Bu nedenle sanıkların teşebbüs hükümlerine değil, suçun tamamlandığına yönelik bir karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddelerine gelince, suçun işlendiği sırada yürürlükte olan ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu düzenleyen kanun maddesi Türk Ceza Kanunu'nun 109. maddesidir.
14. Ceza Dairesi 2013/11043 E. , 2015/10899 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 14 - 2012/180954 MAHKEMESİ : Sakarya 4. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 07.03.2012 NUMARASI : 2012/26 Esas, 2012/151 Karar SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriği ve kabule göre, sanıkların olay günü saat 06:00 sıralarında cebir kullanmak suretiyle araca bindirerek tehna bir yere götürdükleri mağdureyi saat 09:00"a kadar alıkoyup daha sonra da sanık R..."ın evine götürdükleri sırada mağdurenin araçtan atlayarak sanıkların elinden kurtulduğunun anlaşılması, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 02.10.2012 gün ve 2011/8-778 Esas, 2012/1795 sayılı Kararında da, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile yaptırıma bağlanan hususun bireylerin hareket özgürlüğünün hukuka aykırı biçimde kaldırılması ya da kısıtlanması olduğunun ve suçun oluşumu açısından geçmesi gereken süreyle ilgili 5237 sayılı TCK"da herhangi bir açıklama bulunmadığının, ancak, kişisel özgürlükten yoksun bırakma kavramı, anlık olmayan bir süreyi zorunlu olarak içerdiğinden fiil ile sonucun hukuken kabul edilebilecek bir zaman müddetince sürmesini gerektirip her olayda da sürenin, hem fail hem mağdur açısından kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma niteliğini taşıyıp taşımadığının hâkim tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, mağdurenin üç saat boyunca alıkonulması suretiyle atılı suçun tamamlandığı gözetilmeden sanıklar haklarında teşebbüs hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, karar başlığına yanlış yazılan suç tarihinin ise 02.01.2012 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin eleştiriler dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık R... müdafii ile sanık İ..."in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.