Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12350
Karar No: 2015/14213
Karar Tarihi: 08.12.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/12350 Esas 2015/14213 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/12350 E.  ,  2015/14213 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ESKİ HALE GETİRME- ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
    Davacılar, kayden mirasbırakanları .........’in 4560/1641600 payla malik olduğu 152 parsel sayılı taşınmazın, dedeleri İbrahim tarafından 1930 yılında kullanılmaya başlandığını, kadastro sırasında taşınmazın bu payının İbrahim’in eşi ......... adına tespit ve tescil edildiğini, .........’in de ölümü ile taşınmazın mirasçılar tarafından kullanılmaya devam edildiğini, mirasçılardan davacı ...’in mirasbırakandan intikal eden pay dışında taşınmazda 12160/1641600 payının bulunduğunu, bu payını zeminde fiili olarak göstererek 2000 yılında dava dışı ..........’e satış suretiyle temlik ettiğini, ..........’nın da davalı ...’e yine satış suretiyle devrettiğini, davalının satın aldığı yeri kullanmayıp, davacıların dedelerinden bu yana kullandıkları bölümü işgal ettiğini, uyarılardan sonuç alamadıklarını, davalının kendilerini taşınmaza sokmadığı gibi, zeytin mahsulünü de topladığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2006-2010 dönemine ilişkin 3.800-TL ecrimisilin tahsilini, elatmanın önlenmesi ile taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, çekişme konusu yeri 2005 yılında dava dışı .........."den satın aldığını, taşınmazın sınırlarının ve içindeki ağaçların köy muhtarı .........., ............ve davalıdan önce zeytinleri toplayan ve taşınmazı kullanan Turgut Kirazoğlu tarafından gösterildiğini, satın aldığı tarihten dava tarihine kadar kullanıma ilişkin hiçbir itiraz olmadığını, taşınmaza masraf yapmak sureti ile şu anki bakımlı haline getirdiğini, değerini artırdığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddiaların ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişme konusu 152 parsel sayılı taşınmazın, davacıların mirasbırakanı ........., davalı ve dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu sabittir.

    Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir.
    Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) Tapu Kanunu"nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK"nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK"nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
    Somut olaya gelince, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hâl böyle olunca, yerinde yeniden keşif yapılarak yukarıdaki ilkeler uyarınca, tüm paydaşları bağlar biçimde fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının tanıklar keşif mahallinde dinlenmek suretiyle saptanması, fiili kullanma biçimi oluşmuş ise, çekişmeli bölümün kimin kullanımına bırakıldığının açıklığa kavuşturulması, aksi halde taşınmazda davacıların çekişmesiz olarak kullandıkları ya da kullanabilecekleri bir bölümün olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi