11. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16736 Karar No: 2015/2659 Karar Tarihi: 26.02.2015
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/16736 Esas 2015/2659 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2014/16736 E. , 2015/2659 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/12/2013 tarih ve 2009/469-2013/306 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının ... Şubesi"ndeki müvekkiline ait hesaplardaki paranın bir kısmını, banka ikinci müdürünün usulsüz işlemler yaparak zimmetine geçirdiğini, bu işlemler sebebiyle davalı bankanın bir kısım ödemede bulunarak ibraname imzalattığını, bakiye 2.000 USD ile 24.198,09 TL"nin ödenmediğini ileri sürerek, anılan miktarın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının zararının karşılandığını, bankadan alacağı kalmadığını ve bankayı ibra ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının döviz hesabıyla ilgili olarak ihtirazi kayıt koymadan bankaya ibraname verdiği, Türk lirası hesabıyla ilgili olarak davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin döviz hesabına ilişkin karara yönelik bütün temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin Türk Lirası hesabına yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava, banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın Dairemizce bozulması üzerine bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Dairemiz bozma ilamında davalı banka personeli hakkında bankacılık mevzuatına aykırı usulsüz işlemler ile bir çok mudinin hesabından para tahsil ettikleri iddiasıyla açılan ceza davasının takip edilmesi gerektiği de belirtilmiş, ancak yargılama aşamasında söz konusu ceza davası sonuçlanıp karar kesinleştiği halde anılan karar değerlendirilmemiştir. Anılan ceza kararında davacıdan zimmete geçirilen tutarlar da açıkça belirtilmiş olup, kesinleşen ceza kararı nazara alınmak suretiyle hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin döviz hesabına yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.